“Yeni normal” kelimesini özellikle seçtim ki, bu artık son 1 yılda 3D, HD gibi bir kelime oldu. İnsanlar bahsediyorlar falan ama nedir bu yeni normal?
18. yüzyılı hatırlar mısınız? Amerika’da atlar, kovboylar, posta arabaları bizde I. Abdülhamid tahta geçmiş Ruslarla savaşıyor, Avusturya ile harbe giriliyor… O sırada dünyada hiç beklenmedik bir olay olan, İngiltere ve Avrupa’nın başını çektiği Sanayi Devrimi yaşanıyor. Toplu üretimin insana bağlı olmadan kolay, hızlı ve maliyeti düşük fabrikalarda yapılması sağlanıyor. Tek ihtiyaç fabrikanın dönmesi için hammadde ve daha sonra da bu gereksinim I. Dünya Savaşı’na zemin hazırlıyor.
2000 yılına gelindiğinde çok büyük bir değişimin başındaydık: Bilgisayar Çağı. İstatistiklere göre neredeyse 1000 yıl boyunca % 0.1 geliştik, son 20 yılda ise her şey o kadar hızlı gelişti ki 20 yıl öncesi Taş Devri gibi kaldı. Her geçen gün çok büyük bir değişimin içerisindeyiz ve buna ayak uyduramayan kurumlar devre dışı kalacak.
İstanbul’da hamallar yıllarca çalıştılar, ta ki tekerlekli valiz icat edilip yaygınlaşana kadar. Günümüzde bu değişimden çok daha fazlası saatler içinde oluyor. Önümüzdeki 10 yılda mesleğini kaybedecek yüzlerce alan var. Örneğin; pilotluk. Hali hazırda insan pilotlardan daha zeki yapay zeka pilotlar asgari alanlarda kullanılmaya başlandı. Aynı şekilde İngiliz ordusu arazide herhangi bir insandan daha iyi araç kullanan bir yapay zeka şoför geliştirdi. Şehir içinde Tesla’nın araçlarını görüyoruz. Tesla network projesini duyurdu ve kullanıcılar otonom araçları taksi veya taşımacılıkta Uber mantığı ile kiraya verebilecekler.
Bu tamamen alışkanlıkların değişmesi demek.
2020 yılında teknoloji koronavirüs pandemisinin etkisi yoluyla gelişti ve binlerce beyaz yakalı çalışan ofise gitmeden çalışılabileceğini öğrendi. Büyük şirketler ofise gidilmeden de çalışanlarının verimli olabileceğini gördü. Buna toplantıların online olarak yapılabilmesini de örnek olarak verebiliriz. İlk 500’deki büyük kurumlardan biri, genel müdürlüğündeki gökdelenin bir katını eğitim sınıfları için ayırmıştı, 3 kat çağrı merkezi olarak kullanılıyordu. Firma, eğitimi online’a taşıdı, çağrı merkezini uzaktan çalışmaya çevirdi ve boşalan katlara diğer lokasyonlardaki birimlerini taşıdı ve bu şekilde milyonlarca lira kar etti.
Firmanın bu karı aslında ekonominin kaybı oldu. Boşalan lokasyondaki restoran ve diğer işletmeler artık daha az müşteri elde edecek. Evden çalışanlar evde yemek yiyecek ve taşımayı daha az kullanacaklar. Bu da kazandıklarının ekonomiye daha az dönmesine yol açacak.
İşte bu anlattıklarım birçok sektörü derinden etkileyecek tarihi zamanları yaşadığımızın birer kanıtı.
Hala işlerini dijitale taşımamış olanların şansı kalmadı. Dijitale taşıyanlar ise bu büyük değişime ayak uydurmak zorundalar.
Örneğin; inşaat sektörü çok büyük ve geleneksel bir sektör. Yıllardır kullanılan yöntemler pek fazla değişmedi. Workindo olarak bu problemleri çözmeyi hedefliyoruz. İnşaat sektöründe yeni normal Workindo diyebilirim.
Erhan Kocabaş
Workindo CEO