Türk mücevher sektörüne ‘ilk’lere imza atarak yön veren ve 118 yıllık deneyimiyle sektörün en köklü kuruluşlarından biri olan Ariş Pırlanta, 2024-2025 yıllarında büyüme planları çerçevesinde çalışmalarına hız kattı. Ariş Pırlanta yeni tasarımlarını ve 2024-2025 dönemine ait hedeflerini düzenlediği bir etkinlikte paylaştı. Toplantı Ariş Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Güzeliş ile Ariş Pırlanta Satış ve Pazarlama Direktörü Eda Güzeliş’in katılımıyla Ortaköy Feriye’de gerçekleştirildi.
Hedef 25 mağaza, 10 bayii, 100’ü aşkın satış noktasına ulaşmak
Ariş Pırlanta’nın 2024 – 2025 hedefleri arasında iç piyasada planlanan lokasyonlarda 25 mağaza, 10 bayii, 100’ü aşkın satış noktasına ulaşmak var. Yurtdışı hedefi ise 3 mağaza, 7 bayii, 20-25 satış noktasına ulaşmak. Kerim Güzeliş konuyla ilgili şunları söyledi: ‘’Dünyada dijital dönüşümün hızlandığı, ekonomik düzenin, şirketlerin, iş yapma modellerinin online dönüşüme hizmet edecek şekilde evrildiğini görüyoruz. Pandemi, yaşamlarımızda, çalışma hayatımızda kalıcı değişikliklere neden oldu. Tüketici davranışlarında ve iş süreçlerinde değişim trendlerini hızlandırdı. Dijitalleşme artarak devam edecek. Her şeyden önce buna yönelik çalışmaların devam etmesi hızlandırılması gerekiyor. Şirket olarak uzun yıllara dayanan deneyimimizi vizyoner bir bakış açısıyla harmanlayarak yenilikçi bir yaklaşımı esas alıyoruz. Dolayısıyla geleceğe yönelik planlarımızda dijitalleşme, sürdürülebilirlik, verimlilik, çevre duyarlılığı gibi başlıklar ilk sıralarda yer alıyor. Dijitalleşme yatırımlarımızı hemen hemen pandemi döneminden bu yana kademeli bir şekilde zaten artırıyorduk ve önümüzdeki iki yıl içinde yüzde 50 oranında artırmayı planlıyoruz.’’
Piyasalar hareketlenmesiyle dolar bazında yüzde otuzluk artış
Geçtiğimiz yıl deprem dolayısıyla yaklaşık 3-4 aylık bir süreçte durağanlaşma, daralma yaşandığını belirten Kerim Güzeliş geçen yıl ertelenen alımların bu yıl başladığını ve piyasalardaki genel hareketlenme sebebiyle dolar bazında yüzde 30’luk bir performans artışı olduğunu belirtti. Geçen yılın durağanlığındaki sakin modu değerlendirerek koleksiyon, dijital yapılanma, mevcut mağazaların yeni konsepte dönüştürülmesi, büyütülmesi gibi altyapı hazırlıkları yaptıklarını belirten Güzeliş, bunun bir yansıması olarak Yılbaşı, Sevgililer Günü, Anneler Günü gibi dönemleri Türk Lirası bazında yüzde 80’e yakın bir artışla geçirdiklerini söyledi.
Türkiye kuyumculuk alanında dünyanın en büyük 5 pazarından birisi
Kerim Güzeliş sözlerine şöyle devam etti: ‘’Kuyumculuk dünyanın en eski mesleklerinden biri ve yaşadığımız topraklarda 6 bin yıllık bir tarihe sahip. Türk Kuyumculuk sektörü gerek köklü tarihi gerekse üretim konusunda stratejik bir değere sahip, dünyanın en büyük 5 pazarından biri. Üretimde Çin, Hindistan ve İtalya ile ilk dört arasında. Sektörümüzün özellikle son 15-20 yılda önemli yol kat ettiği muhakkak. Gelinen nokta iyi ancak elbette daha yapılması gereken şeyler var. Güçlü ve zengin kültürel mirasımız, ustalığımız, bunlar hepsi bizim avantajlarımız. Bu avantajları daha etkin bir şekilde kullanmalıyız. Gelinen nokta iyi ancak elbette daha yapılması gereken şeyler var. Sektörümüzün tüm avantajlarını daha etkin bir şekilde kullanabilmek adına sektörel kurumların, elbette firmaların etkin çalışmalar yapması gerekir. Sektör olarak üzerimize düşen güçlü yanlarımızı geliştirmektir. Altın ithalatındaki kota sebebiyle mücevher ihracatçısı altına dünya piyasalarına oranla 3-5 bin dolar daha pahalı ulaşır hale geldi. Müşteriler de Dubai, Çin, İtalya’ya yönelişler oldu. İhracat gelirinin yüzde 40 kaybı -ki şimdi yüzde 30 oldu- bir direnç var ihracatla ilgili. En kısa zamanda gerekli düzenlemelerle normal düzene dönebilirsek daha iyi olacağına inanıyorum’’.
Ariş Satış ve Pazarlama Direktörü Eda Güzeliş ise şunları söyledi: ‘’118 yıldır ve 4 kuşaktır devam eden başarılarımızla, Türk mücevher sektörüne ‘ilk’lere imza atarak yön veren Ariş Pırlanta’nın sektörün en köklü kuruluşlarından birisi olmasından dolayı çok mutluyuz. Bazı markaların bir yaşam döngüsü vardır ve canlılar gibi yaşlanır. Bazı markalar zamansızdır ve asla ölmez, yeniden doğar veya yeniden keşfedilir. Ariş olarak bir asrı geçen tarihimize bakıldığında üzerimizdeki değerli mirası taşıyarak her zaman yeniden doğduk, yeniden keşfedildik. Bu markamızın DNA’sında var, markamızın geçmişine baktığımızda hep ilklere imza attığımızı görüyoruz. Tarih boyunca taşıdığımız değerlere, tasarımlara, geleneklere, kültüre paralel ve tutarlı şekilde ilerledik ve bunları hem kurumsal kültürümüze hem de tasarımlarımıza yansıttık. Ancak şunu da hiçbir zaman unutmadık: Geleceğe hazırlık yenilik ile gerçekleşir. 118 yıllık bir marka olmamızdan kaynaklı geçmiş değerlere verdiğimiz önemle birlikte günümüz ve gelecek gelişim alanları bizim için her zaman önemli olmuştur. Uzun yıllar mücevher ile özdeşleşmiş olan markamızı geleceğe taşımak için kapsamlı araştırmalara yer veriyoruz. Dijitalleşme, teknolojik gelişim ve Arge çalışmalarımız her zaman işimizin odağında. Gelecek kuşaklar ve bütün ekibimiz bu kültür ile işini yapıyor ve her zaman gelişime açık olarak ilerliyor. Geçmiş ile geleceğin entegrasyonundaki başarımız bizi zamansız kılıyor.’’