Skip to content Skip to footer

Barry Callebaut Türkiye, çikolatanın geleceğini açıkladı

Lezzet, Sağlık ve Sürdürülebilirlik Bir Araya Geliyor

Barry Callebaut, çikolata dünyasında fark yaratacak yenilikleri ve tüketici davranışlarındaki dönüşümü yakından takip ederek, 2025 ve sonrasının küresel çikolata trendlerini ortaya koyan kapsamlı bir araştırmaya imza attı. Dünyanın önde gelen şeflerinin de görüşleriyle zenginleşen bu çalışma, çikolata üreticileri ve pazarlama profesyonellerine ilham veren bir yol haritası sunarken, sektörün geleceğine dair çarpıcı ipuçları paylaşıyor.

Küresel çikolatalı şekerleme sektörünün 2024-2029 yılları arasında %1,7’lik bir YBBO ile büyümesi bekleniyor. İsviçre, kişi başına en yüksek çikolata tüketimiyle öne çıkarken, ABD ve Latin Amerika gibi bölgeler en hızlı büyüyen pazarlar olarak dikkat çekiyor. Orta Doğu ve Afrika da önemli bir büyüme potansiyeli taşıyor. Bu veriler, çikolatanın dünya genelinde sevilen bir atıştırmalık olmaya devam ettiğini gösteriyor.

175 yılı aşkın deneyimiyle çikolata ve kakao sektöründe dünya lideri olan Barry Callebaut, bu dev sektörü mercek altına aldı ve 29 ülkede 11.700 tüketiciyle kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdi. Yapay zekaya dayalı içgörüler ve iş ortaklarının bağımsız çalışmaları, tüketicilerin çikolatalı şekerleme satın alımlarında değişen beklentileri ve trendleri ortaya koyuyor.

Çikolata artık sadece tatlı bir atıştırmalık değil, hayatımıza renk katan, duyularımızı şenlendiren ve sosyalleşmeyi sağlayan bir deneyim. Barry Callebaut’un kapsamlı araştırması ve Türkiye’deki tüketici davranışları üzerine yapılan çalışmalar, çikolatanın geleceği hakkında önemli ipuçları sunuyor ve çikolata tüketicilerinin beklentilerinin giderek yükseldiğini gösteriyor.

Günümüz tüketicisi, çikolatadan sadece tatlı bir lezzet değil, çok daha fazlasını bekliyor. Basit bir hazdan öte, yoğun ve unutulmaz deneyimler, gezegenimize duyarlı üretim süreçleri ve kişisel sağlığı destekleyen seçenekler talep ediliyor. Artan kakao fiyatları gibi zorluklara rağmen, markalar “yoğun, bilinçli ve sağlıklı” olmak üzere üç temel haz türüne hitap eden yenilikçi ürünlerle karşımıza çıkıyor.

Yoğun Haz: Duyulara hitap eden lezzet harmonisi

Çikolata, artık sadece damak zevki değil, tüm duyu organlarına hitap eden bir deneyim sunuyor. Görsel olarak etkileyici sunumlar, dokunma hissi veren farklı dokular, zengin aromalar ve hatta işitsel unsurlar, çikolatayı unutulmaz kılan etkenler arasında. Markalar, klasik tatlıları yeniden yorumlayarak tüketicilere nostaljik bir yolculuk sunuyor. Farklı dokular ve aromalarla zenginleştirilen çikolatalar bu karmaşık lezzet profilleri ile tüketicileri şaşırtmaya devam ediyor.

Koleksiyoner ruhlu tüketiciler için özel olarak üretilen sınırlı sürümler de çikolata deneyimini daha özel kılıyor. Bu ürünler, tüketicilerde bir anlık haz ve sahip olma duygusu uyandırıyor.

Bilinçli Haz: Lezzet ve değerlerin buluşması

Günümüz tüketicisi, satın aldıkları ürünlerin çevresel ve sosyal etkilerini daha fazla önemsiyor. Çikolata da bu durumdan nasibini alıyor. Tüketiciler, lezzetli bir çikolata yerken aynı zamanda gezegene ve topluma olumlu bir katkı sağlamak istiyor. Sürdürülebilir üretim, adil ticaret ve şeffaflık bilinçli tüketicilerin öncelikleri arasında yer alıyor. Tüketiciler, bu lezzetli ve sürdürülebilir ikramları yaratmak için ileri dönüşüm kullanan markaları tercih ediyorlar.

Ayrıca tüketiciler, çikolatanın kökenini ve üretim süreçlerini öğrenmek istiyor. Bu talebi karşılamak için ürünlerinin hikayesini anlatmak ve şeffaflık ilkesini benimsemek markalara için her geçen gün daha çok önem arz ediyor.

Sağlıklı Haz: Vücut ve zihin için iyi gelen lezzetler

Sağlıklı yaşam trendleri, çikolata sektörünü de etkiliyor. Tüketiciler, çikolatayı sağlıklı yaşam tarzlarıyla uyumlu hale getirmek için düşük şekerli, yüksek proteinli, lifli ve fonksiyonel bileşenlerle zenginleştirilmiş sağlıklı seçenekleri tercih ediyor. Ruh sağlığına verilen önemle birlikte, çikolatanın stresi azaltıcı ve mutluluk verici etkileri de ön plana çıkıyor.

Probiyotik, vitamin ve mineral gibi faydalı bileşenlerle zenginleştirilmiş çikolatalar da tüketicilere ek sağlık faydaları sunuyor.

Türkiye’de çikolata tutkusu ve trendler

Türk tüketicileri, farklı tatları keşfetmekten hoşlanıyor; 10 kişiden 9’u yeni ve heyecan verici çikolatalı şekerleme ürün deneyimlerini yaşamak istiyor. Özellikle meyveli, fındıklı ve baharatlı çikolatalar büyük ilgi görürken, tüketicilerin 77’si daha fazla kişiye özel ürün beklentisinde.

Fiyat yine de önemli bir kriter; Türk tüketiciler kaliteli ürünleri uygun fiyatlarla satın almak istiyor. Yöresel lezzetlerle harmanlanan çikolatalar da büyük ilgi görüyor. Markalar, bu beklentiyi karşılamak için farklı fiyat segmentlerinde ürünler sunuyor.

Türk tüketicilerin %86’sı temiz etiketli yani tanınması, anlaşılması ve telaffuz edilmesi kolay, tanıdık, basit içerikler içeren çikolata-şekerleme ürünlerinin daha güvenilir olduğuna inanıyor. %90’ı çikolatalı şekerleme ürünlerinin nereden geldiği ve içinde ne olduğu hakkında daha fazla bilgi sahibi olmayı isterken, %76’sı çikolatanın yapımında kullanılan kakao çekirdeklerinin menşeinin belirtildiği ürünlerin daha kaliteli olduğuna inanıyor. Ayrıca her 10 kişiden 7’si

markanın kendi değerleri ve inançlarıyla uyumlu olması gerektiğini de düşünüyor.

Türk tüketiciler sağlıklı ürün konusuna da oldukça önem veriyor. 10 kişiden 8’i çikolatalı şekerleme ürünlerinin sadece lezzetli olmaktan daha fazlasını sunması ve sağlık ihtiyaçları ile de uyumlu olması gerektiğini düşünüyor, hatta sağlıklı yaşam tarzı tercihleriyle uyumlu markaları aktif olarak arıyor. %90’ı bağışıklıklarını, %89’u bağırsak, %87’si kalp, %90’ı ruh sağlıklarını destekleyen bir çikolata-şekerleme ürünü istiyor.

10 kişiden 9’u sağlıklı veya vitamin, protein gibi fayda sunan çikolata-şekerleme ürünlerini cazip bulurken, bitki bazlı, vegan ve süt içermeyen çikolata şekerleme seçenekleri eski kuşaktan (%53) ziyade genç kuşak (%58) için daha cazip ürünler.

Türk tüketiciler arasında atıştırmalık keyifler de yükselişte. Öyle ki, tüketicilerin %85’i

çok keyif verici bir çikolata-şekerleme ürününün küçük bir porsiyonunu, daha az keyif verici bir ürünün büyük bir porsiyonuna tercih ediyor. Ayrıca Türk tüketiciler arasında her 10 kişiden 6’sı, yeni ve heyecan verici çikolata-şekerleme ürünü deneyimlerini sosyal medyada paylaşmaktan hoşlanıyor.

Barry Callebaut TIGA Bölgesi Pazarlama Direktörü Dilşad Sevi Taşkın araştırma sonuçlarıyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Çikolata, yetişkinlerin %65’inin geçtiğimiz yıl satın alması ve üçte birinin haftalık tüketimiyle dünya genelinde en çok satın alınan ürünlerden biri olmaya devam ediyor. Markalar, son 5 yılda yeni ürün lansmanlarında önemli bir artışla ürün inovasyonu fırsatlarını değerlendiriyor. Batı Avrupa bu büyümede başı çekerken, Avustralya ve Afrika’da da kayda değer artışlar gözleniyor. Çikolata sektörü de tüketici davranışlarındaki değişime paralel olarak hızla dönüşüyor. Günümüz tüketicileri lezzetli bir ikramdan daha fazlasını arıyor; değerleriyle uyumlu, yaşam tarzlarını destekleyen ve daha derin bir amaç duygusu sunan zevkler arıyorlar. Kısacası lezzet, sağlık, sürdürülebilirlik ve etik üretim gibi konular, çikolatanın geleceğini şekillendiren ana faktörler. Tüketiciler, bilim insanlarından şeflere kadar uzmanlar tarafından desteklenen markaları giderek daha fazla arıyor. Markalar, tüketicilerin bu değişen ihtiyaçlarını anlamak ve bu doğrultuda yenilikçi ürünler geliştirmek zorunda.”