2024’te cirolarını 700 milyon TL’ye çıkardıklarını belirten Akdağ, 2025’te 1 milyar TL hedeflediklerini söyledi. Dexart markasıyla premium kaliteyi erişilebilir fiyatla sunduklarını vurgulayan Akdağ, bu yıl yatırımlarını mağaza açılışları, barbekü kültürü ve dijital pazarlamaya odaklayacaklarını ifade etti.
İpek Gıda’nın kuruluş hikayesinden bugüne uzanan serüveninizi anlatır mısınız?
İpek Gıda olarak mutfak ve banyo gereçleri ile ev aletleri alanında uzmanlaşmış bir Türk şirketiyiz. 1999’da Manisa’da kurulduğumuzda Tefal, Sony ve Ta-Ze gibi global markaların franchise mağazalarını işletiyorduk. 2017 yılında KitchenAid’in Türkiye perakende distribütörlüğünü üstlenmemizle birlikte şirketimizde önemli bir dönüşüm başladı. Ardından HORECA kanalına da açılarak satış sonrası hizmet kalitemizle tüketici memnuniyeti “Service Excellence” ve stratejik büyüme ödüllerini almaya hak kazandık.
Bugün itibarıyla, KitchenAid’in yanı sıra Big Green Egg, Joseph Joseph, Emile Henry, Kenmore, Kilner, Mason Cash, Nordic Ware, LocknLock ve Vacu Vin gibi alanlarında lider markaların Türkiye distribütörlüğünü yürütüyoruz. 2024 yılı itibarıyla ise kendi markamız olan Dexart’ı piyasaya sunduk.
2024 yılını nasıl kapattınız, 2025’te büyüme hedefiniz nedir?
2024 yılını ciromuzu ikiye katlayarak 700 milyon TL seviyesinde kapattık. 2025’te ise yeni markalar ve kategorilerle birlikte 1 milyar TL barajını aşmayı hedefliyoruz. Özellikle kendi markamız Dexart’ın bilinirliğini artırmak ve barbekü kültürünü Türkiye’ye tanıtmak, bu yılki önceliklerimiz arasında yer alıyor.
Şirketin 2025 yılı büyüme ve yatırım vizyonu nedir? Ne kadarlık bir yatırım planı var?
KitchenAid full otomatik kahve makinesi pazarına girdi. Amerika’da ve Avrupa’da direkt pazara girerken; distribütör pazarlarına önümüzdeki sene girmesi hedefleniyor. Bununla berabera biz pilot ülke olarak mart ayında çalışmalarımıza başladık.
Bu yıl içinde mevcut markalarımızın Türkiye pazarındaki büyümesini desteklemeye, yeni kategorilere yatırım yapmaya, bünyemize distribütörlüğünü yapmak üzere yeni markalar eklemeye ve Dexart markasının tanınırlığını artırmaya odaklanacağız. Şirketimizin yatırım stratejisi hem perakende hem de Horeca kanalında daha geniş bir erişim sağlamak üzerine kurulu.
Bu doğrultuda bu yıl amiral mağaza yatırımlar, satış noktalarımızın genişletilmesi ve pazarlama faaliyetlerimize yönelik bütçelerimizin artırılmasını planlıyoruz. Özellikle, Dexart markamızın pazarda daha fazla bilinirlik kazanması için reklam ve dijital pazarlama çalışmalarımızın önemli bir yer tutacağını düşünüyoruz.
Dexart markanızı farklı kılan özellikler neler?
Dexart, fonksiyonel inovasyonu sade tasarımla buluşturarak, tüketicilere premium kalitede ama daha erişilebilir fiyatlarla ürünler sunmayı hedefleyen bir marka.
Hali hazırda piyasada olan ürünlere alternatif geliştirmek istemedik. Premium kategoride kendi nişimizi yarattık ve bu nişle piyasadaki markalar arasında bir boşluk olduğunu düşünüyoruz. Bazı teknolojilerin ve inovasyonlar maliyet nedeniyle Türkiye’ye gelmediğini gördük. Bu nedenle odaklandığımız alan tam bu da burası oluyor.
Ürünlerimizin işlevselliğini merkeze alarak, eşsiz fonksiyonları ve çeşitli işlevleri tek bir üründe birleştirmek için yola çıktık. Dexart ürünlerimizi de kalite ve güvenilirlik ön planda tutarak, dayanıklı malzemelerle tasarladık. Bu noktada tasarım anlayışımızı; işlevsel ve estetik değerlere sahip, yüksek nitelikli parçalara odaklı, kaliteli sadeliğin şıklığı olarak tanımlanabiliriz.
Dexart lansmanımızın ürün gamı şu anda küçük elektrikli ev aletleri kategorisi pişirme (ızgara ve ızgara tost makinesi), sıcak içecek (çay ve kahve makineleri) ve hazırlık (katı meyve sıkacağı, doğrayıcı) gruplarından oluşuyor.
Barbekü alanındaki yeni yatırımınızdan bahseder misiniz?
Türkiye’de mangal kültürü çok güçlü ama modern barbekü anlayışı yeni yeni gelişiyor. Biz, bu alışkanlığı modern barbekü kültürüyle birleştirerek gastronomik bir deneyime dönüştürmeyi hedefliyoruz. Dünyanın lider lüks kamado barbekü markası Big Green Egg ile çok fonksiyonlu seramik barbeküler, Kenmore ile gazlı modeller, Traeger ile odun pellet sistemini tanıtıyoruz. Bu üçlü marka yaklaşımıyla; barbekü kültürünü Türkiye’ye taşımak, tüketiciyi bu farklı pişirme yöntemleri ile gastronomik deneyimle tanıştırmak ve mangal alışkanlığını bir üst seviyeye taşıyan bir dönüşüm yaratmak istiyoruz.
Tüketici eğilimlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Evde yemek yapma alışkanlığı artarken, tüketici ihtiyaçları da çeşitleniyor.
Artık kullanıcılar yalnızca fiyata değil; ürünün fonksiyonelliğine, tasarımına, dayanıklılığına ve uzun ömürlü oluşuna da dikkat ediyor. Bu da çok fonksiyonlu, sağlam ve estetik ürünlere olan talebi hızla artırıyor ve bizim büyüme stratejimizi doğrudan destekliyor.
Ürünlerinizin tasarım ve teknolojiye yönelik özelliklerinden bahsedebilir misiniz?
Tüketiciler artık multifonksiyonel ürünler arıyor. İnsanların evde yapmak istediği şeyler artınca multifonksiyonel ürünlere de ihtiyacı artıyor. Örneğin bir fırınımız var; Fırınımız, konveksiyonel fırın, airfryer ve buharlı pişirme gibi 11 farklı fonksiyona sahip. Katı meyve sıkacağımız, aynı zamanda sürahi, blender ve kahve öğütücü olarak da kullanılabiliyor. Kahve makinemiz, aynı cihazda espresso, kapsül kahve ve filtre kahve hazırlayabilen segmentinde tek cihaz olma özelliği taşıyor.
Big Green Egg, ömür boyu garantili seramik gövdesi, farklı pişrme teknolojileri, 80–150°C aralığında 8 saate kadar pişirme yapabilen, seramik gövdesi sayesinde yavaş pişirme, fırınlama ve tütsüleme gibi farklı fonksiyonları bir arada sunan kamado tipi bir barbeküdür. 1 kg kömürle 10 saat pişirme yapabilme kapasitesiyle, verimlilik ve lezzet konusunda da rakipsiz olduğunu söyleyebiliriz.
Joseph Joseph markamız yeni bir tava-tencere serisi çıkardı. Sapı çıkarılan takılan bir yapısı bulunuyor ama bu özelliğe sahip pek çok ürün çok ince olduğu için alüminyuma zarar verebiliyor ve içine yeme koyduğunuzda tencerenin kulpları sallanabiliyor. Bunun yerine Joseph Joseph’in tava ve tencerelerin patentli sapları katlanıp tencerenin içine giriyor. 20 yıl garantisi bulunan bu ürünün Türkiye’de oldukça rağbet gördüğünü söyleyebiliriz.
Emile Henry,175. yılını kutlayan bir Fransız markası, ısı ve darbe dayanımında sektörde öncü konumda. 250–300°C’den çıkan seramiğin soğuk suyla temas ettiğinde çatlamamasını sağlayan dayanıklılığıyla biliniyor.
Ayrıca, Dexart’ın FlyBlade Active Lifting Doğrayıcısı, yukarı-aşağı hareket eden bıçak sistemiyle doğrama işlemini hazne içinde tam verimle ve müdahalesiz tamamlıyor. Bu yenilikçi teknoloji, kullanıcıya hem iş gücü tasarrufu hem de mutfakta mükemmel bir performans sağlıyor.
