Mükellef Kurucu Ortağı ve CEO’su Kenan Açıkelli, 25 binden fazla girişimcinin şirket kuruluş ve yönetim süreçlerine destek olduklarını belirterek, yapay zekâ destekli çözümlerle girişimciliği dijitalleştirdiklerini ve 9 ülkede faaliyet gösterdiklerini söyledi.
2019 yılından bu yana 25 binden fazla girişimcinin şirket kuruluş ve yönetim süreçlerinde rol oynadınız. Mükellef’in kuruluş hikayesinden ve bugün geldiği noktaya kadar geçen süreçteki en önemli dönüm noktalarından bahseder misiniz?
Mükellef olarak, girişimcilerin ve işletmelerin şirket kuruluşundan vergi süreçlerine kadar tüm ihtiyaçlarını online olarak tek noktadan yönetebilecekleri bir şirket yönetim uygulaması sunuyoruz. Türkiye’de ve globalde sunduğumuz bu uçtan uca hizmetlerle, girişimcilik yolculuğunu hem kolaylaştırıyor hem de hızlandırıyoruz. 2022’den beri Workhy markamızı, Amerika ve İngiltere’de hizmet veren şirket yönetim uygulaması olarak konumlandırıyoruz. Globalde bu iki ülke dışındaki pazarlara ise Workhy Connect çatısı altında hizmet sunarak girişimcilere yerel regülasyonlara uygun ticaret yapma imkânı sunuyoruz. Türkiye’den bir KOBİ yurt dışına açıldığında şirket kuruluşundan finansal süreçlere kadar uçtan uca destek oluyoruz. Ayrıca bu yıl hayata geçirdiğimiz ürünümüz; yapay zekâ destekli ön muhasebe programı Robom ise, e-faturadan ön muhasebeye, e-imzadan finansal raporlama çözümlerine kadar geniş bir yelpazede hizmet veriyor. Teknolojiyi işimizin merkezine alarak, yapay zekâ destekli çözümlerimizle işlemleri sadeleştiriyor, kullanıcılarımıza zaman ve maliyet avantajı sağlıyoruz. Bugün geldiğimiz noktada Mükellef olarak Türkiye’nin yanı sıra Amerika, İngiltere, Dubai, Karadağ ve AB ülkeleri olmak üzere toplam 9 ülkede faaliyet gösteriyoruz.
Türkiye’nin yanı sıra ABD, İngiltere ve Avrupa ülkelerinde hizmet veren bir uygulama olarak, farklı pazarlardaki girişimcilerin beklentileri nasıl farklılaşıyor? Bu farklılıklar Mükellef’in ürün geliştirme stratejilerini nasıl şekillendiriyor?
Farklı pazarlarda faaliyet göstermek, girişimcilerin ihtiyaçlarını daha geniş bir perspektiften değerlendirmemizi sağlıyor. Bu çeşitliliği, ürün ve hizmetlerimizi sürekli geliştiren bir güç olarak görüyoruz.
Global ölçekte faaliyet gösterirken, yerel regülasyonlardan kullanıcı alışkanlıklarına kadar birçok değişkeni dikkate alarak her pazarda girişimcilerin işini kolaylaştıracak çözümler sunuyoruz. Bölgesel iş ortaklarımız, regülasyon ekibimiz ve farklı ülkelerde uzmanlaşmış ekiplerimizle girişimcilerin süreçlerini tek bir uygulama üzerinden, güvenli ve uyumlu şekilde yönetebilmelerine imkân tanıyoruz. Bu yaklaşım sayesinde, yalnızca şirket kuruluşu değil; global pazarlarda sürdürülebilir bir iş modeli oluşturmak isteyen girişimciler için de kapsamlı bir destek platformuna dönüşüyoruz.
Mükellef çatısı altındaki Robom ürünü, yapay zekâ destekli ön muhasebe çözümleriyle KOBİ’lere zaman ve maliyet avantajı sağlıyor. Robom’un geliştirilme sürecinde hangi ihtiyaçlardan yola çıkıldı ve kullanıcılar tarafından en çok ilgi gören özellikleri hangileri oldu?
Robom’u geliştirirken temel amacımız, işletmelerin en çok zorlandığı muhasebe süreçlerini olabildiğince sadeleştirmek ve dijitalleştirmekti. Mikro işletmeler ve KOBİ’ler için zaman, en kritik kaynaklardan biri. Bu yüzden Robom’u; belge okuma, sınıflandırma, toplu gider yükleme, e-fatura, SGK ve vergi dairesi entegrasyonu gibi birçok süreci tek bir çatı altında otomatikleştiren bir çözüm olarak kurguladık.
Yapay zekâ destekli altyapısı sayesinde kullanıcılarımız, ön muhasebe işlemlerini çok daha hızlı ve kolay bir şekilde yönetebiliyor; bu da ciddi bir zaman tasarrufu ve operasyonel verimlilik sağlıyor. Robom’un, işletmelerin dijital dönüşümünde somut bir fark yarattığını görmek ise bizim için en büyük motivasyon.
Nitekim Robom’un hayata geçirilmesiyle pilot kullanıcılar arasında ön muhasebe işlemleri yüzde 20 azaldı, belge işleme doğruluk oranı yüzde 95’in üzerine çıktı ve gider yönetimi işlem süreleri yüzde 50 kısaldı. Tekrarlayan işlemlerde ise yüzde 25 zaman tasarrufu elde edilirken, KOBİ’ler finansal görünürlüklerini artırdı.
Sonuç olarak, sunduğumuz çözümlerle KOBİ’lerin dijital dönüşümünü hızlandırarak, somut katma değer sağlıyor ve büyüme yolculuklarını güvenle destekliyoruz.
Workhy Connect markanızla global ölçekte ne gibi çözümler sunuyorsunuz? Burada hedefler neler?
Workhy Connect ürünümüzle Almanya, Dubai, Estonya, Fransa, Hollanda ve Karadağ pazarlarında aktif olarak hizmet veriyoruz. Bu ülkelerde pazaryeri modeliyle ilerliyoruz. Yani bulunduğumuz pazarlarda yerel iş ortaklarımızla şirket kuruluşundan muhasebe hizmetlerine, vergi beyanından danışmanlık ve şirket yönetimine kadar uzanan alanlarda, küresel regülasyonlara uyumlu bir hizmet ağı sunuyoruz.
Önümüzdeki dönemde girişimcilerin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yeni ürünler geliştirmeye devam ederek, mevcut pazarlardaki varlığımızı güçlendirirken aynı zamanda yeni ülkelere açılıp küresel ölçekte hizmet ağımızı genişletmeyi hedefliyoruz.
Mükellef’in genel vizyonuna baktığımızda, “teknoloji grubu olma” hedefi dikkat çekiyor. Önümüzdeki dönemde hizmetlerinizi teknoloji ve dijitalleşme odaklı olarak nasıl geliştirmeyi planlıyorsunuz?
Mükellef olarak amacımız net; şirket kuruluşundan ön muhasebeye, e-faturadan vergi planlamasına kadar tüm süreçleri dijitalleştirerek işletmelere zaman kazandırmak ve karmaşık yapıları sadeleştirmek. Bu doğrultuda, sunduğumuz hizmetleri daha akıllı ve kullanıcı odaklı hâle getirmeye devam ediyoruz. Böylece girişimciler süreçlerini daha verimli yönetebiliyor ve ihtiyaç duydukları desteğe kolayca erişebiliyorlar.
Dijital dönüşüm stratejimizin merkezinde yapay zekâ destekli ön muhasebe programımız Robom bulunuyor. Robom, girişimcilerin tüm idari ve finansal süreçlerini otomatize ederek bir şirketin yönetimini tek bir akıllı platformdan sağlamalarına imkân tanıyor. Aynı zamanda Mükellef’in sunduğu tüm hizmetler birer RegTech (regülasyon teknolojisi) çözümü olarak, dijital vergi dairesi entegrasyonları ve otomatik beyan hatırlatmaları gibi özelliklerle yasal uyumluluğu basitleştiriyor.
İlerleyen dönemde hedefimiz, girişimcilerin sadece ana işlerine odaklanabilmesi için uyumluluk süreçlerini tamamen arka planda otomatik hâle getirmek. Karmaşık süreçleri dijitalize ederek girişimciler için en basit ve zahmetsiz hâle dönüştürmek önceliğimiz olmaya devam edecek.
