TOGO CEO’su Ahmet Akkuş, 1937’den bugüne uzanan marka mirasını ve “Zamansız Stil, Eşsiz Kalite” vizyonuyla hayata geçirdikleri dönüşümü anlattı. Akkuş, el işçiliği geleneğini modern tasarım ve teknolojiyle buluşturarak mağazaları deneyim merkezine dönüştürdüklerini ve omnikanal yatırımlarla müşteri yolculuğunu kusursuz hale getirdiklerini vurguladı.
1) TOGO, 1937’den bu yana Türkiye’nin köklü ayakkabı markalarından biri. Bugün geldiğiniz noktada markanın hikâyesini ve dönüşüm yolculuğunu anlatır mısınız?
TOGO’nun kökleri 1937’ye uzanıyor; Cumhuriyet’in modernleşme vizyonuyla büyüyen, 1940’larda Türkiye’nin modern ayakkabı sanayisine yön veren bir marka mirasından geliyoruz. Bu mirası “nostalji” olarak değil, sorumluluk olarak görüyoruz. Son yıllarda üretimden mağazacılığa, tasarımdan teknolojiye kadar tüm süreçlerimizi güncelledik: kalıp ve ergonomi standartlarımızı yükselttik, tedarik zincirimizi şeffaflaştırdık, mağaza deneyimini dijitalle entegre ettik. Ben ve ekibim, markayı “Zamansız Stil, Eşsiz Kalite” vaadi etrafında yeniden konumlandırırken, el işçiliğini çağdaş tasarımla buluşturan bir çizgi oluşturduk. Bugün TOGO; ayakkabıda ustalık, malzemede seçicilik ve deneyimde teknoloji odağıyla, geçmişi gelecekle bağlayan bir markadır.
2) Perakende sektörü dijitalleşme ve müşteri deneyimi odaklı bir dönüşüm yaşıyor. TOGO bu değişime nasıl uyum sağladı, müşterilerine hangi yeni deneyimleri sunuyor?
Biz dijitalleşmeyi bir kanal yatırımı değil, iş yapma biçimi olarak görüyoruz. Odoo tabanlı ERP-CRM mimarimiz, e-ticaret, mağaza POS, depo ve müşteri hizmetlerini tek bir omurgada buluşturuyor. “Endless aisle” ile mağazada stokta olmayan ürünü çevrimiçi envanterden anında müşteriye ulaştırıyoruz; “Click & Collect” ve “Mağazadan İade/Değişim” ile kanallar arası sürtünmeyi sıfırlıyoruz. Sadakat tarafında TOGO Treasure katmanlı yapısını (kişiselleştirilmiş teklif ve iletişim akışlarıyla) devreye aldık. Satış sonrası tarafta ise RMA süreçlerini sadeleştirerek onarım/değişim/para iadesi deneyimini şeffaf ve izlenebilir hale getirdik. Kısacası, müşterinin TOGO ile teması ister mağazada ister çevrimiçinde başlasın, aynı kalitede ve aynı hızda sonuçlanıyor.
3) Ayakkabı perakendesi moda, konfor ve kalite dengesini aynı anda talep ediyor. TOGO bu üçlü dengeyi nasıl kuruyor ve rakiplerinden hangi yönleriyle ayrışıyor?
Dengeyi “tasarım → kalıp → malzeme → üretim → kalite güvence” zincirinde kuruyoruz. Trendleri takip ederken kalıp ergonomisini (ayak anatomisi, esneme payları, topuk yüksekliği, taban basıncı) asla ödün vermeden, tavizsiz yönetiyoruz. Üst deride seçici tedarik, hafif ve dayanıklı taban bileşenleri, nefes alabilir astarlar ve uzun kullanımda formunu koruyan iç taban sistemleri standartlarımız. Üretimde el işçiliğini korurken istasyon bazlı kalite kontrol uyguluyor, son kontrolde görsel ve fonksiyonel testlerle kusur oranlarını düşürüyoruz. Ayırt edici yanımız; el işçiliği geleneğini modern silüetler ve teknolojik süreçlerle birleştirip müşteriye “şık, rahat, uzun ömürlü” üçlüsünü aynı kutuda sunabilmemiz.
4) Türkiye’de ve global pazarda ayakkabı sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Tüketici alışkanlıkları hangi yönde değişiyor?
Önümüzdeki dönemi üç başlık belirleyecek: (i) Omnikanal: “Nereden alırsam alayım, nasıl istersem öyle teslim alayım.” (ii) Konfor-estetik birleşimi: Günlük şıklık ile uzun süreli konforun aynı modelde buluşması artık şart. (iii) Şeffaflık ve sürdürülebilirlik: Malzeme kaynağı, üretim standartları ve ürün ömrü konusunda müşteri daha bilinçli. Ayrıca kişiselleştirilmiş öneriler, doğru beden/kalıp eşleştirmeleri ve iade oranını düşüren akıllı teknolojiler ön planda olacak. TOGO olarak bu dönüşümü tasarım, tedarik ve teknoloji üçgeninde okuyup önceden cevap üretmeye odaklanıyoruz.
5) Önümüzdeki dönemde TOGO’nun hedefleri neler? Yeni koleksiyonlar, mağaza açılışları ve projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Koleksiyon tarafında “Modern Klasik & El İşçiliği” çizgisini güçlendiren, hafiflik ve ergonomiyi öne çıkaran bir hatla ilerliyoruz. Mağazacılıkta mevcut 16 mağazalık ağımızı, Türkiye genelinde stratejik noktalara yeni açılışlarla büyütmeyi; üç yıl içinde 40 mağazaya yaklaşmayı hedefliyoruz. Rize ve Kayseri projeleri gibi Anadolu’nun potansiyel lokasyonlarını önemsiyoruz. Operasyonda yapay zekâ destekli otomatik ürün dağıtım (allocation) sistemi ve talep tahmini, stok tükenmesini minimize eden çekirdek projelerimiz. E-ihracat tarafında global pazar yerleri ve seçici iş birlikleriyle yurt dışı satış kanalımızı ölçeklemeyi planlıyoruz.
6) E-ticaret ve fiziksel mağaza deneyimini birlikte yürütüyorsunuz. Bu iki kanal arasındaki dengeyi nasıl kuruyorsunuz, müşteri beklentileri açısından hangi farkları gözlemliyorsunuz?
Müşteri kanalı değil, deneyimi seçiyor. O nedenle metriklerimizi de birleşik okuyoruz: tek envanter görünürlüğü, tek fiyat/tek kampanya politikası, tek sadakat puanı ve çapraz iade/değişim. E-ticarette hız, bulunurluk ve kolay iade öne çıkarken; mağazada deneme, danışmanlık ve anında teslimat kritik. “Araştır-çevrimiçi, satın al-mağazada” ve tam tersi akışları destekleyen bir mimari kurduk. Böylece kanallar rekabet etmiyor; birbirini besleyerek müşteri yaşam boyu değerini artırıyor.
7) Perakende ağırlıklı e-ticarete kayarken mağazacılığı nasıl etkiler? Gelecekte mağazacılık nasıl bir görünüme evrilir?
Mağazalar “stok tutan nokta”dan “deneyim ve danışmanlık merkezi”ne evriliyor. Daha kompakt, teknolojiyle destekli, randevulu/hızlı servis odaklı formatlar öne çıkacak. Stok derinliği merkezî depoda; mağaza ise doğru numarayı bulma, kombin tamamlama, hızlı değişim/servis ve marka hikâyesini yaşatma alanı olacak. Ekiplerimizin rolü de dönüşüyor: ürün anlatıcısı ve stil danışmanı yaklaşımıyla, kanallar arasında müşterinin yanında yürüyen bir yapıyı benimsiyoruz.
8) TOGO’nun gelecek vizyonunda teknoloji ne kadar yer alıyor? Yapay zekâ, veri analitiği ya da kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimi konusunda yatırımlarınız nelerdir?
Teknoloji stratejimizin kalbinde. ERP üzerinde uçtan uca bir mimari kurduk; POS-depo-satış-CRM verisini gerçek zamanlı okuyup AI tabanlı allocation ve talep tahminiyle en doğru ürünü en doğru mağazaya yönlendiriyoruz. Sadakatte RFM ve yaşam boyu değer (CLV) segmentasyonlarıyla kişiye özel teklif ve iletişim akışlarını yönetiyoruz. Chatbot/live chat entegrasyonlarıyla satış sonrası süreçleri hızlandırıyor, iade/değişimde şeffaflık sağlıyoruz. Orta vadede numara/kalıp öneri motoru, mağaza içi akıllı ölçüm ve dinamik görsel öneri sistemleriyle iade oranını aşağı, memnuniyeti yukarı taşıyacak yeni modülleri devreye alacağız.
