Skip to content Skip to footer

Ali Bolluk: “İç giyimde rahatlık ve estetik ön plana çıkarken, fonksiyonellik de önemini korudu”

Türkiye’de yerel pazarın dinamik ve hızlı büyüme potansiyeli dikkat çekiyor. Yerel ve global pazardaki değişimlere yönelik değerlendirmeler yapan Suwen Genel Müdürü Ali Bolluk, “Özellikle rahatlık ve estetik ön plana çıkarken, fonksiyonellik de önemini korudu. Yıllardır değişmeyen yönlerden biri ise iç giyimde kaliteye verilen önem” dedi.

Türkiye’de iç giyim sektörü son yıllarda nasıl bir gelişim gösterdi? Sizce önümüzdeki dönemde iç giyim sektörünü hangi trendler ve yenilikler bekliyor?

Türkiye’de iç giyim sektörü son yıllarda geleneksel kanallardan modern kanallara doğru değişim gösterdi. İç giyim alışveriş alışkanlıkları rahatlık ve ihtiyaç dengesine göre farklılık gösterirken, büyüyen ve gelişen iç giyim pazarı da tüketicilerin artan taleplerine göre şekillenmeye başladı. Önümüzdeki dönemde sektörü bekleyen trendler arasında sürdürülebilirlik ve tasarımlar ön planda olsa da kaliteli ve rahat ürünler hala kadınların vazgeçilmezleri arasında.

Türkiye’deki iç giyim pazarı, global pazara kıyasla hangi konularda avantajlı ya da dezavantajlı? Lokal tüketicinin tercihleri ile global trendler arasında nasıl bir denge sağlıyorsunuz?

Türkiye’de yerel pazarın dinamik ve hızlı büyüme potansiyeli dikkat çekiyor. Türkiye’de özellikle genç ve geniş bir nüfus bulunuyor bu da tüketici taleplerinin sürekli artmasına yol açıyor. Ayrıca, Türkiye’nin tekstil üretimindeki köklü geçmişi, yerel iç giyim markalarına kaliteli ve uygun maliyetli ürünler üretme konusunda büyük bir avantaj sağlıyor. Uygun iş gücü ve kaliteli üretim altyapısı sayesinde iç giyim sektörü hızlı bir şekilde yeni koleksiyonlar sunabiliyor. Bu büyük bir avantaj. Ayrıca, global pazarda marka bilinirliği yaratmak ve sürdürülebilir moda trendlerine uyum sağlamak gibi gündemler öncelikli. Lokal tüketicilerin tercihleri genellikle kalite, uygun fiyat ve estetik üzerinde yoğunlaşırken, global trendler daha çok sürdürülebilirlik, yenilikçi tasarımlar ve teknolojik özellikler içeriyor. Biz, bu dengeyi sağlamak için iki yönlü bir strateji izliyoruz. Bir yandan global trendleri yakından takip ediyor, zamansız ve yenilikçi koleksiyonlar sunuyoruz; diğer yandan ise yerel tüketicilerin beklentilerine uygun fiyatlı, fonksiyonel ve estetik açıdan çekici ürünler geliştiriyoruz. Bu sayede hem global trendlere uyum sağlıyor hem de yerel tüketicinin ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz.

Kadın iç giyim dünyasında geçmişten bugüne tüketici alışkanlıklarında en çok hangi değişimleri gözlemlediniz? Hangi yönler zamana direndi ve hala aynı şekilde devam ediyor?

Uzun yıllar sadece ihtiyaç ürünü olarak kullanılırken günümüzde dış giyim ile de kombinlenerek kullanılmaya başlanan “Sütyen”, farklı göğüs tipleri, beden aralıkları ve ürün modelleriyle kadınların tercihlerini ve hareket alanlarını etkiliyor. Rahatlık, özgüven ve kıyafet kombinlerinde ideal bir görünüm sunan Suwen sütyenleri yıllar içerisinde değişime uğrasa da;

farklı yaş, beden ve vücut tipindeki kadınların ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde fonksiyonelliğin ve şıklığın ön planda olduğu 350 farklı ürünüyle iç giyimde %94’lük bir tavsiye skoruna sahip. Suwen, yıllardır değişmeyen rahatlık önceliklerini ürün tasarımlarının odağında tutuyor.

Geçmiş yıllara kıyasla günümüzde kadınların iç giyim alışverişinde kalite, estetik ve işlevsellik konularında beklentileri nasıl değişti? Suwen bu beklentilere nasıl yanıt veriyor?

Eskiden kalite algısı daha çok dayanıklılık üzerinden tanımlanıyordu. Ancak günümüzde estetik, fonksiyonellik ve konfor da bu algının bir parçası oldu. Kadınlar, günlük yaşamlarına uyum sağlayacak hem şık hem rahat ürünler arıyor. Biz de Suwen olarak, bu beklentiyi önemseyip tüm iç giyim koleksiyonlarımızda aynı hassasiyeti gösteriyoruz.

Teknolojinin iç giyim dünyasına etkileri nasıl oldu? Özellikle kumaş teknolojileri ve dijitalleşmenin sektördeki rolü hakkında ne düşünüyorsunuz?

Teknolojinin sektöre etkisi büyük oldu. Özellikle nefes alabilir kumaşlar, antibakteriyel özellikler ve kişiselleştirilebilen ürünler, tüketicilere daha fazla seçenek sunuyor. Ayrıca, dijitalleşmeyle birlikte e-ticaret platformlarımız üzerinden müşterilerimize daha ulaşılabilir hale geldik, bu da sektördeki dönüşümün bir parçası denilebilir. Yeni nesil teknolojiyi daha fazla odağına alarak kararlarını veriyor. Biz de iletişim ve planlarımızla teknolojiyi beklentiler paralelinde kullanan markalar arasındayız diyebiliriz.

Suwen’in gelecekte Türkiye ve uluslararası pazarlardaki konumunu nasıl görüyorsunuz? Hedefleriniz arasında yeni pazarlara açılmak ya da ürün gamını genişletmek gibi planlar var mı?

Suwen olarak Türkiye’deki lider konumumuzu güçlendirmeye devam ederken, uluslararası pazarda da daha aktif bir rol üstlenmeyi hedefliyoruz. Avrupa ve Orta Doğu’daki büyüme planlarımız mevcut. Aynı zamanda ürün gamımızı genişleterek, kadınların her ihtiyacını karşılayacak şekilde inovatif çözümler üretmeyi amaçlıyoruz.

Türk kadınını temsil eden bir dünya markası yaratma vizyonu ile 2022 yılında ilk yurtdışı girişimimize başladık ve Romanya’da ilk mağazamızı açtık. Şu anda bu ülkede operasyonlarını tamamen kendi özkaynaklarımız ile yönettiğimiz 7 mağazalık bir yapı kurduk. Buna ek olarak KKTC’de 2022 yılında 2 mağaza açtık. Bu bölgelerde kendi operasyonumuzu yönetirken diğer bölgelerde münhasır bayilikler ile büyümeyi hedefliyoruz. Aynı zamanda bugün bu bayilik sistemi ile 7 ülkede 9 mağazamız bulunuyor.

Önümüzdeki 5 senede, Doğu ve Orta Avrupa tarafında kendi operasyonumuz olan 25 mağazalık bir yapıya ulaşmayı hedefliyoruz. Bayilik sisteminde ise hedefimiz 90 üzeri bir mağaza sayısına ulaşmak. Sonuç olarak yurtiçinde 300-320, yurtdışında yaklaşık 120 civarı mağazalık bir organizasyon hedefimiz var, bu çerçevede çalışmalarımıza devam ediyoruz.