AppsFlyer Avrupa, Türkiye ve Orta Doğu Satış Direktörü Ece İnanç Stepien; mobil pazarlama ekosistemindeki dönüşümü, yeni trendleri ve markalara sundukları çözümleri anlattı. Stepien, CTV’nin yükselişinden derin linkleme teknolojilerine, fraud önlemeden yapay zekâ destekli kişiselleştirmeye kadar birçok konuda önemli açıklamalar yaptı. Ayrıca, fiziksel mağazalarla dijital dünyayı entegre eden çözümlerini paylaştı ve veri gizliliği çağında pazarlamacılara sundukları yenilikçi yaklaşımları aktardı.
Öncelikle bize AppsFlyer’ı biraz tanıtır mısınız? Hangi temel çözümleri sunuyorsunuz ve markalar size neden ihtiyaç duyuyor?
AppsFlyer, çeşitli kanallar üzerindeki pazarlama kampanyalarının doğru bir şekilde ölçülebilmesi için kapsamlı bir araç seti sunar. Pazarlamacılar AppsFlyer platformunu kullanarak kampanyalarının performansı hakkında değerli içgörüler elde edebilir ve stratejilerini optimize edebilirler. Startuplardan dünyanın en önde gelen markalarına kadar 80.000’den fazla uygulamaya daha iyi ürünler geliştirmeleri, müşterileri için olağanüstü deneyimler oluşturmaları ve müşteri gizliliğini korumaları konusunda yardımcı oluyoruz. Açık platformumuz, markaların kendi müşterileri için iyi seçimler yapabilmelerini ve tüm sorularına yanıt bulabilmeleri için gereken ölçüm, analitik, etkileşim ve sahtekarlık önleme teknolojilerini sağlıyor.
CTV reklamcılığının mobil reklamcılığı geçeceği öngörülüyor. Bu dönüşüm sürecinde CTV kampanyalarının etkinliğini anlamada AppsFlyer’ın sunduğu çözümler nasıl bir fark yaratıyor?
CTV, özellikle IDFA sonrası reklamverenler arasında giderek daha popüler hale geldi. CTV, markaların doğru hedef kitlelere daha etkili bir şekilde ulaşmasını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda IDFA ve çerezlerle ilgili sürekli değişen kural ve düzenlemelerle uğraşmak zorunda olmadan bunu güvenli bir şekilde yapmalarına olanak tanıyor. Ek olarak CTV’nin giderek büyüyen bir izleyici kitlesine ulaşma ve markanızın doğru yerlerde görünmesini sağlama avantajları da bulunuyor. Ancak, CTV’nin sunduğu fırsatlardan tam anlamıyla yararlanabilmek için güvenilir veriler sunan bir ölçüm platformuna ihtiyaç var. AppsFlyer’ın CTV ölçüm platformu; sektörün en güvenilir ölçüm verilerini kullanarak streaming hizmeti sunan kuruluşların kurulumlar, kayıtlar, gelir ve uygulama içi etkinlikler gibi en önemli KPI’larını büyütmelerine yardımcı oluyor. Analitik paketimiz, CTV kampanyaları için dashboard’dan ham verilere kadar eksiksiz bir araç seti sunarak markaların daha etkin bir şekilde müşteri edinmesini, onları memnun edebilmesini ve elde tutmasını sağlıyor.
Tüketici ilgisini çeken içerikler ile markaların hedeflediği içerikler arasında farklar var. Sizce bu veri boşluğu nasıl kapatılabilir? Derin linkleme ve etkileşim ölçümleme teknolojileriyle hedeflemeyi daha isabetli hale getirmek mümkün mü?
Veri boşluğu, tüketicilerin ilgisini çeken içerik ile markaların öne çıkarmayı hedefledikleri içerik arasında sıklıkla gerçekleşebilen bir olgu. Derin linkleme ve etkileşim ölçümleme teknolojileri ile daha hassas hedefleme yapılabilir ve daha kişiselleştirilmiş kullanıcı deneyimleri sağlanabilir ki bunlar da bu boşluğu kapatmada kilit rol oynar. AppsFlyer olarak bu konuda birtakım verilere sahibiz. Veriler, sahip olunan medya ile derin linklemeyi birleştirmenin, SMS-to-app, email-to-app, QR ve web-to-app kampanyaları gibi tüm kanallarda son derece etkili olduğunu gösteriyor. Örnek olarak 2024 yılında, sahip olunan medya dönüşümlerinde bir önceki yıla göre %64’lük bir artış yaşanmış. Derin linkleme, kullanıcıların tam olarak ilgilendikleri uygulama içeriğine yönlendirilmesini sağlar ki bu da dönüşüm oranlarını ciddi oranda artırır. Doğru mesajın, doğru kullanıcıya doğru zamanda iletilmesi bu boşluğun kapatılmasına yardımcı olur. Sonuç olarak, derin linkleme ve sahip olunan medya kombinasyonu ile markalar hedeflemeyi daha keskin bir hale getirebilir, tüketici ilgisiyle örtüşen deneyimler sunabilir ve böylece veri boşluklarını azaltarak kampanya sonuçlarını iyileştirebilir.
Markalar için dolandırıcılık riski her zamankinden daha büyük. AppsFlyer’ın fraud önleme çözümleri özellikle e-ticaret markaları için nasıl bir güvenlik katmanı sunuyor?
Dolandırıcılık, özellikle yüksek hacimli pazarlama kampanyaları yürüten e-ticaret markaları için mobil pazarlamanın en önemli tehditlerinden biri olmaya devam ediyor. AppsFlyer olarak bu tehdidi, yüklemeler, tıklamalar ve uygulama içi etkinlikler genelinde gerçek zamanlı olarak sahtekarlığı tespit edip engelleyen makine öğrenimi, davranış analizi ve dinamik doğrulama kurallarını bir araya getiren gelişmiş dolandırıcılık önleme çözümümüz Protect360 ile ele alıyoruz. Protect360, AppsFlyer’ın benzersiz mobil etkileşim veritabanı tarafından desteklenmekte olup her ay trilyonlarca mobil etkinliği ve milyarlarca cihazı işliyor. Bu devasa veri seti, dolandırıcılığı eşi görülmemiş bir hassasiyetle tespit etmemize ve genellikle bir kampanyanın performansını veya bütçesini etkilemeden önce engellememize olanak tanıyor. Bu, özellikle e-ticaret markaları için boşa harcanan reklam harcamalarının azaltılması, kampanya yatırım getirisinin korunması ve performans verilerinin bütünlüğünün sağlanması anlamına gelir. Makine öğrenimi algoritmalarını gerçek zamanlı tespit ile birleştiren Protect360 yalnızca dolandırıcılığı engellemekle kalmıyor, aynı zamanda şeffaf içgörüler sunarak markaların stratejilerini güvenle optimize etmesine yardımcı oluyor.
Fiziki mağaza alışveriş deneyiminin dijitalle desteklenmesi giderek yaygınlaşıyor. AppsFlyer olarak mobil uygulamalar ile fiziksel mağaza etkileşimleri arasında nasıl bir köprü kuruyorsunuz?
Fiziki mağazalarda alışveriş yeniden yükselişe geçmeye başlarken mobil de mağaza içi deneyimin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu nedenle, en başarılı markalar mobil ve fiziki mağazaları ayrı dünyalar olarak değil, entegre bir ekosistem olarak ele alıyor. Günümüzde tüketiciler, markalardan çevrimiçi ve çevrimdışı kanallar arasında kesintisiz bir deneyim bekliyor. Markalar, sadakat ödülleri, stok kontrolü, mağaza haritaları ve QR kodlar gibi mobil uygulama özelliklerini entegre ederek dijital ile fiziksel arasındaki geçişi kolaylaştırmalılar. AppsFlyer olarak bu konudaki çözümümüz, markaların ilk temasından dönüşüme kadar müşteri yolculuğunun bütünsel bir görünümünü elde etmesini sağlıyor. Günümüzde müşteriler artık satın alma sürecinde birden fazla kanal ve cihaz arasında geçiş yapabiliyor. Müşteri yolculuğunun her aşamasında içgörüler sunarak, markaların marka tutarlılığını korurken ilgi çekici ve yüksek dönüşüm oranına sahip deneyimler yaratabilmelerini sağlıyoruz. Bu entegrasyon ile markaların müşterilerini kendi ekosistemlerinde tutmalarına yardımcı oluyoruz. Bu da markalar için hem müşteri sadakatini hem de geliri artırıyor. Mağazadan teslim alma veya QR destekli hizmetler gibi fiziksel mağazalara gerçek değer katan mobil araçlara yatırım yapan markalar, daha büyük pazar payı ve daha güçlü müşteri ilişkilerine sahip oluyor.
Günümüzde mobil pazarlamada başarılı olmanın anahtarı kullanıcıyı doğru zamanda doğru mesajla buluşturmak. Derin linkleme bu noktada nasıl bir fark yaratıyor? AppsFlyer’ın bu konudaki teknolojileri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Mobil pazarlamada zamanlama oldukça kritiktir ve derin linkleme tam da bu noktada oyunun kurallarını değiştiren bir unsur olarak öne çıkıyor. Derin linkleme, ister yeniden etkileşim teklifleri, ister referral istemleri olsun, markaların doğru mesajı doğru zamanda doğru yere iletmelerine yardımcı olur. Zamanlama ile mesajın uyumlu olması, sıradan kullanıcıları aktif ve sadık müşterilere dönüştürecektir. Derin linkleme teknolojimiz OneLink sayesinde markalar, web, e-posta, SMS, sosyal medya ve QR kodları gibi herhangi bir temas noktasından doğrudan uygulamanın içine kişiselleştirilmiş yolculuklar sunabilirler. OneLink, kullanıcıların kendileriyle en alakalı olan uygulama içeriğine yönlendirilmesini sağlar veya eğer uygulama henüz yüklü değilse, onları kesintisiz bir derin linkleme süreciyle uygulama mağazasına ve ardından doğrudan hedeflenen varış noktasına götürür. Bu da sürtünmeyi ortadan kaldırır ve kullanıcıların manuel olarak gezinmesine gerek kalmadan kesintisiz, kişiye özel deneyimler sunar. Bütün bunların kullanıcı etkileşimi üzerindeki etkisi oldukça açık. Markalar, derin linkleme ile kullanıcıların istedikleri içeriği sunarak dönüşüm ve kullanıcı elde tutma oranlarını önemli ölçüde artırabilirler.
Veri gizliliği politikaları (özellikle iOS 14.5 sonrası) mobil pazarlama ekosistemini önemli ölçüde etkiledi. Bu yeni dönemde AppsFlyer, pazarlamacıların etkinliklerini ölçümleyebilmesi ve segmentasyon yapabilmesi için ne gibi çözümler geliştiriyor?
Evet, değişen gizlilik politikaları dijital reklamcılık sektörünü yeniden şekillendirdi. Veri güvenliği ile ilgini yeni politikalar reklamverenlerin pazarlama kampanyalarının performansını ve sonuçlarını artık tam olarak görememelerine neden oldu. Sonuç olarak, pazarlamacılar iOS kampanyaları için aynı reklam harcaması getirisini elde etmekte zorlandılar ve bu da gelirlerin azalmasına ve maliyetlerin artmasına yol açtı. Biz de bu yönemde çözüm olarak Snap ile güçlerimizi birleştirerek Gelişmiş SRN ölçümünü geliştirdik. Bu inovatif çözüm, doğru attribution ölçümü sağlayarak reklamverenlerin gizlilik çağında kârı artıran en uygun pazarlama kararlarını alabilmelerine yardımcı oluyor. Örnek olarak bu çözüm, AppsFlyer ile çalışan TikTok ve reklamverenlerin doğruluğu sağlarken kullanıcı gizliliğini de korumalarına olanak tanıyor. TikTok gibi ortaklarla yenilikçi çözümler üzerinde çalışmak, AppsFlyer’ı tüm coğrafyalarda ve sektörlerde güvenilir kılıyor.
Yapay zekâ destekli kişiselleştirme teknolojileri mobil uygulamalarda kullanıcı deneyimini kökten değiştiriyor. Sizce AI destekli veri analitiği, e-ticaretin ve perakendenin geleceğini nasıl şekillendiriyor? AppsFlyer bu alanda nasıl konumlanıyor?
Yapay zekanın günlük yaşama daha derin entegrasyonu, geleneksel önerilere olan ihtiyacı ortadan kaldırabilir. Örneğin yapay zeka ajanları kullanıcı ihtiyaçlarını önceden tahmin edip otonom bir şekilde alışveriş yapabilir. Böyle bir ortamda markalaşma oldukça kritik hale gelecektir. Bir yapay zeka asistanı halihazırda bir markaya güveniyorsa, artık karar anı etkileyebilmek mümkün olmayacaktır. Yapay zeka ticaretin ilk örneklerini görmeye başladık bile. Örnek olarak, Walmart’ın üretken yapay zeka destekli arama sistemi, “Bir futbol partisi planlamama yardım et” gibi doğal dil istemleriyle bağlama dayalı, seçilmiş ürün önerileri sunuyor. Bu yaklaşım, alışverişi tek tek ürünlere bakmaktan çıkarıp, bağlam ve niyet tarafından yönlendirilen bütüncül yolculuklara dönüştürüyor. AppsFlyer olarak, içinde bulunduğumuz bu yeni dönemde en başarılı pazarlamacıların, insan yaratıcılığını yapay zekâ ile etkili bir şekilde harmanlayabilenler olacağına inanıyoruz. Bu sadece yeni araçları kullanmaktan çok daha fazlasını gerektirir; pazarlama yaklaşımınızın her yönüne stratejik olarak entegre edilmesi gerekir. MAU Vegas’ta, pazarlama ekiplerini yapay zeka konusunda uzman ekipler haline getirecek temel unsurların sunumunu yaptık. Müşterilerimizle birlikte şekillendirdiğimiz bu çerçeveye dayanarak AppsFlyer yapay zeka stratejisini oluşturduk ve bu strateji ile pazarlamacılara, insan yaratıcılığını ve stratejik içgörüyü en üst düzeye çıkarmak için özel olarak tasarlanmış yapay zeka çözümleri sunuyoruz.
