Uluslararası marka yönetimi alanında 20 yılı aşkın deneyimiyle dikkat çeken Özge Kılıç GÜLER, teknoloji ve hızlı tüketim ürünleri sektörlerindeki başarılı kariyerinin ardından kendi girişimi GUP Generation’ı kurarak dikkatleri üzerine çekti. Spectrum Brands ile gerçekleştirdiği stratejik iş birliği sayesinde Remington, Russell Hobbs ve George Foreman markalarının Türkiye operasyonlarını üstlenen GÜLER, bu yeni dönemde markalaşma, pazarlama ve müşteri deneyimi konularındaki vizyonunu ve hedeflerini paylaştı.
Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz? 20 yılı aşkın uluslararası marka yönetimi deneyiminizi ve bu süreçteki kilometre taşlarını bizlerle paylaşır mısınız?
Ege Üniversitesi’nden 2003 yılında mezun oldum ve aynı yıl kariyerime TESPO’da, alkollü ve alkolsüz içecekler ile tütün ürünleri kategorilerinde, satın alma departmanında başladım. 2006 yılında Yıldız Holding Bilişim Grubu’na geçerek, 2010 yılına kadar ürün ve kategori yönetimi alanlarında önemli sorumluluklar üstlendim.
2010 yılında, teknoloji sektöründe global bir oyuncu olan ASUS Türkiye’de Ülke Ürün Müdürü olarak görev almaya başladım. O dönemde Türkiye pazarında 9. sırada yer alan Notebook ürün grubunu kısa sürede 1. sıraya taşıdım. 2014 yılında Tüketici Ürünleri Birimi Müdürü, 2016 yılından 2024 ortasına kadar ise ASUS Türkiye Ülke Müdürü olarak görev yaptım. Bu süreçte, özellikle marka yönetimi, pazarlama stratejileri, ekip liderliği ve iş geliştirme alanlarında derin bir uzmanlık kazandım.
21 yılı aşkın süredir, hem FMCG hem de teknoloji sektörlerinde ulusal ve uluslararası markalarla çalışma fırsatı buldum. Teknoloji dünyasında edindiğim deneyim, beni yeni bir yolculuğa çıkmaya motive etti. 2024 yılında kendi girişimim olan GUP Generation’ı kurarak marka yönetimi ve distribütörlük alanında faaliyet göstermeye başladım.
GUP Generation olarak yalnızca ürün dağıtımıyla sınırlı kalmayan; pazarlamadan satış sonrası hizmetlere kadar tüm süreçleri entegre şekilde yöneten butik bir iş modeli benimsiyoruz. Bu kapsamda, 1 Mart 2025 itibarıyla Spectrum Brands bünyesindeki Remington, Russell Hobbs ve George Foreman gibi global markaların Türkiye distribütörlüğünü üstlendik.
Kadın bir lider olarak, teknoloji gibi erkek egemen bir sektörde edindiğim tüm bu deneyimler, yalnızca kariyerimi değil, aynı zamanda kadınların iş dünyasındaki temsiline dair vizyonumu da şekillendirdi. Bugün geldiğim noktada; sektörel bilgi birikimim ve insan odaklı liderlik anlayışım sayesinde, güçlü ekipler kurmanın ve uzun soluklu iş ortaklıkları geliştirmenin gururunu yaşıyorum.
Spectrum Brands ile iş birliğiniz nasıl başladı? Remington, Russell Hobbs ve George Foreman markalarının Türkiye operasyonlarını devralma süreci nasıl gelişti?
Spectrum Brands, 2001 yılından bu yana Türkiye pazarında tüketici ürünleri kategorisinde güçlü bir varlığa sahip. Ancak, değişen pazar dinamiklerine daha hızlı yanıt verebilmek ve tüketici odaklı yaklaşımını güçlendirmek amacıyla stratejik bir ortaklık arayışına girdi.
Bu dönüşüm kapsamında, 1 Mart 2025 tarihinden itibaren markalarının Türkiye’deki tüm operasyonel sorumluluğunu GUP Generation’a devretti. Bu model, birçok büyük markanın uzun süredir tercih ettiği, güvenilir bir yönetim biçimi olarak öne çıkıyor.
Ortaklığımız, Spectrum Brands’in global bilgi birikimi ile GUP Generation’ın yerel pazar uzmanlığını birleştirerek, Türkiye’nin benzersiz ihtiyaçlarına hızlı ve yerinde çözümler sunmayı hedefliyor.
Türkiye pazarı özelinde bu üç markanın büyüme potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz? Tüketici alışkanlıklarındaki değişimler size nasıl yol gösteriyor?
Her üç markanın da Türkiye pazarında yüksek büyüme potansiyeline sahip olduğunu düşünüyoruz. Kısa vadede, markaların toplam cirosunu %50 oranında artırmayı hedefliyoruz.
Türkiye pazarı; Avrupa ülkelerinden farklı dinamiklere, regülasyonlara ve operasyonel zorluklara sahip. Bu nedenle, tüketici alışkanlıklarını yakından izlemek büyük önem taşıyor. Son yıllarda, alışveriş alışkanlıklarında fiziksel mağazalardan e-ticaret platformlarına belirgin bir kayış gözlemliyoruz. Ancak Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, hem geleneksel perakendede hem de dijital platformlarda hâlâ önemli fırsatlar mevcut.
GUP Generation olarak, global markaların Türkiye’deki büyüme yolculuğuna liderlik etmekten büyük gurur duyuyoruz. Bu iş birliği yalnızca bir ticari başarı hikâyesi değil, aynı zamanda vizyon ve cesaretin somut bir göstergesi.
Satış sonrası hizmetler ve yedek parça temini gibi müşteri memnuniyetine doğrudan etki eden alanlarda nasıl bir yapı kuruyorsunuz?
Bu alanda çok kapsamlı bir yapı oluşturduk. Ürün dağıtımından pazarlamaya, satış sonrası hizmetlerden yedek parça teminine kadar tüm süreçleri entegre bir şekilde yönetiyoruz.
Tüketicilere, talep yoğunluğuna bakılmaksızın kesintisiz ürün erişimi, yerel kültüre uygun pazarlama kampanyaları, 24 saat içinde çözüm sunan hızlı teknik destek ve yenilikçi hizmetler sunuyoruz.
Bu bütünsel ve esnek yapı, satın alma öncesinden satış sonrasına kadar uzanan kusursuz bir müşteri deneyimi sunmayı amaçlıyor.
Özellikle küçük ev aletleri kategorisinde rekabetin oldukça yoğun olduğu bir pazarda farklılaşmak adına nasıl bir strateji izliyorsunuz?
GUP Generation olarak, “Türkiye’de Siz” mottosuyla hareket ediyoruz. Geleneksel distribütörlük anlayışının ötesine geçerek, marka yönetimini ön planda tutuyoruz.
Perakende müşterilerimize sunduğumuz en büyük avantaj, sahada aktif olarak görev yapan ve mağazalarda konumlanan uzman personelimizdir. 21 yılı aşkın uluslararası marka yönetimi deneyimimizle, yalnızca ürün dağıtımı yapmakla kalmıyor, aynı zamanda markaların DNA’sını koruyarak yerel pazara uygun yenilikçi stratejiler geliştiriyoruz.
Geniş satış kanalı ağımız, tüketici odaklı yaklaşımımız ve güçlü iş ortaklıklarımız sayesinde markaların Türkiye pazarında etkili bir şekilde yer almasını sağlıyoruz. Bu yaklaşım, geleneksel modellerin ötesinde bir fark yaratarak, pazarda gerçek bir dönüşüm sağlıyor.
Son olarak, GUP Generation olarak Remington, Russell Hobbs ve George Foreman markalarıyla Türkiye pazarında ulaşmak istediğiniz hedefler ve bu doğrultuda planladığınız yatırımlar nelerdir?
Uzun vadeli hedefimiz, Russell Hobbs markasıyla birlikte Spectrum Brands’in henüz Türkiye pazarına sunulmamış diğer marka ve ürün gruplarını da pazara entegre ederek başarıyla konumlandırmak.
Bu stratejik iş birliğiyle, Spectrum Brands’in global mirasını Türkiye’de daha da ileri taşıyacağımıza inanıyoruz. Türk tüketicilerine daha hızlı, esnek ve yerinde çözümler sunabileceğimiz yeni bir dönemin eşiğindeyiz.
Ayrıca, yatırımlarımız yalnızca bu markalarla sınırlı değil. Halihazırda, farklı ülkelerden ve ürün gruplarından birçok markayla görüşmelerimiz devam ediyor. Bu gelişmeleri de önümüzdeki dönemde kamuoyuyla paylaşacağız.
