Skip to content Skip to footer

İsraf Edilen Her Lokma, Geleceğimizden Gidiyor Gıdaya Saygı, Yaşama Eşitlik

Dünyada her yıl üretilen gıdanın üçte biri kaybediliyor ya da israf ediliyor. Bu kayıp, yalnızca küresel ekonomiye yıllık yaklaşık 1 trilyon dolarlık zarar veriyor.  Oysa gıdayı korumak, adil paylaşımın ve sürdürülebilir bir yaşamın anahtarıdır. İsraf edilen her lokma, yalnızca bir gıda değildir; suyumuzdan enerjimize, emeğimizden geleceğimize kadar pek çok değeri kaybetmemiz anlamına gelir.

Birleşmiş Milletler tarafından 2019’da ilan edilen Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü, bu yıl 6. kez kutlanıyor. Her yıl 29 Eylül’de gerçekleştirilen bu özel gün, dünya genelinde gıda kaybı ve israfına dikkat çekmek, kamuoyunda farkındalık oluşturmak ve çözüm için ortak hareket çağrısı yapmak amacıyla anılıyor.

Birleşmiş Milletler Gıda İsrafı Raporu 2025 yılında, tüm dünyaya net bir tabloyu sunuyor. Yılda 1 milyar tondan fazla gıda çöpe gidiyor. Üstelik bu israfın yüzde 60’ı evlerde gerçekleşiyor.

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı’nın 2025 Küresel Görünüm Raporu, 2024 yılında 74 ülkede 343 milyon insanın akut gıda güvensizliği yaşadığını ortaya koyuyor. Bu sayı bir önceki yıla göre yüzde 10 artış anlamına gelirken, BM Çevre Programı’nın verileri her yıl 1,5 milyar ton gıdanın çöpe gittiğini ve dünyada her beş tabaktan birinin sofraya ulaşmadan kaybolduğunu gösteriyor.

Dünyada her 11 kişiden biri yatağa aç girerken, her gün 25 binden fazla çocuk yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybediyor. Bir yanda 783 milyonu aşkın insan açlıkla mücadele ederken, diğer yanda 1 milyardan fazla insan obezite sorunuyla karşı karşıya. Yaklaşık 3 milyar insanın fazla kilolu olduğu dünyada, 2035 yılına kadar nüfusun yarısından fazlasının aşırı kilolu olacağı öngörülüyor. Bu tablo, gıdanın yalnızca üretim değil, adil paylaşım ve bilinçli tüketim meselesi olduğunu açıkça gösteriyor.

Bugün dünyada israf edilen gıdaların yalnızca dörtte biri kurtarılabilse, açlık çeken yaklaşık 1 milyar insanın doyurulabileceği hesaplanıyor. Bu gerçek, tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmenin ve mevcut gıda kaynaklarını daha verimli kullanmanın önemini bir kez daha vurguluyor.

Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’nın (TİSVA) 2025 Yılı İsraf Raporu’na göre, Türkiye’de kişi başına yılda 102 kg gıda çöpe atılıyor. Ülkede her yıl ortalama 23 milyon ton gıda israf ediliyor; bunun önemli bir bölümünü meyve ve sebzeler oluşturuyor. Hasat ve depolama sırasında yaşanan kayıplar, tedarik zincirindeki aksaklıklar ve plansız tüketim alışkanlıkları bu tabloyu ağırlaştırıyor.

Her gün yaklaşık 12 milyon ekmek çöpe gidiyor; bu rakam yılda 4,3 milyar adet ekmeğe denk geliyor. Oysa israf oranının yalnızca yüzde 5 azaltılması bile on milyarlarca liralık tasarruf ve 900 bin ailenin bir yıllık geçim giderini karşılayabilecek bir kazanım anlamına geliyor.

Reis Gıda olarak, 45 yıla yaklaşan yolculuğumuzda her zaman toprağın bereketine, emeğin değerine ve gıdanın yaşamsal önemine inandık. Çünkü biliyoruz ki israf edilen her lokma, çiftçinin emeğine, toprağın sabrına ve doğanın dengesine saygısızlıktır. Bu nedenle yıllardır iletişim çalışmalarımızda ve tüm toplumsal projelerimizde “Çocuklarımıza tabağında yemek bırakmamayı öğretelim” çağrısıyla gelecek nesillere gıdaya saygıyı miras bırakmayı amaçlıyoruz.

Reis Gıda olarak yalnızca üretimde değil, toplumda da farkındalık oluşturmak için çalışıyoruz. Evlerde israfı azaltmaya yönelik pratik öneriler ve tariflerle tüketicileri bilinçlendirmeyi, okullarda verdiğimiz “Gıdaya Saygı” eğitimleriyle çocuklara erken yaşta alışkanlık kazandırmayı önemsiyoruz. Sosyal sorumluluk projelerimiz aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor, üretimden tüketime kadar uzanan tüm süreçlerimizde sürdürülebilirliği bir kurum kültürü olarak benimsiyor ve yarınlarımızı da koruma sorumluluğunu taşıyoruz.

Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları çerçevesinde özellikle Sıfır Açlık ve Sorumlu Tüketim–Üretim hedefleri doğrultusunda adımlar atıyoruz.  Gıdaya erişimin bir ayrıcalık değil, temel bir hak olduğuna inanıyoruz. Bu anlayışla başlattığımız “paylaşmaya niyetliyiz” kampanyamız ve ‘İsraf Etmeyelim, Yaşama Eşitleyelim” projemizle toplumun her kesimine ulaşmayı hedefliyoruz.

Gıda İsrafını Azaltmak, İklim Kriziyle Mücadele Etmektir

Gıda israfı, dünya çapındaki sera gazı emisyonlarının yüzde 10’una sebep oluyor. İsraf edilen gıdanın sadece üretimi değil, taşınması, paketlenmesi, soğutulması da enerji gerektiriyor. Bu nedenle israfı azaltmak, yalnızca açlığı değil, iklim krizini de önlemenin anahtarıdır.

Çünkü israf edilen her gıda ürünü; tarladaki üretim aşamasından paketlemeye, taşımadan depolamaya ve market raflarına ulaşıncaya kadar geçen tüm süreçlerde enerji, su ve toprak gibi değerli kaynakların tüketildiği anlamına geliyor. İsraf edilen gıdanın üretimi için harcanan su miktarı tek başına küresel su kaynakları üzerindeki baskıyı artırırken, bu ürünlerin çöpe gitmesiyle ortaya çıkan metan gazı da iklim değişikliğini hızlandırıyor.

Bu nedenle gıda israfını azaltmak; yalnızca açlığa çare bulmak değil, aynı zamanda iklim krizinin etkilerini en aza indirmek ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için atılacak en güçlü adımlardan biridir. Daha az israf, daha az karbon ayak izi, daha az enerji kaybı ve daha sağlıklı bir ekosistem anlamına gelir.

Vicdanlı Sofralar, Sürdürülebilir Gelecek

Reis Gıda olarak biliyoruz ki sofralarda israf edilen her lokma yalnızca bugünü değil, geleceğimizi de tehdit ediyor. Bu nedenle tarımın her aşamasında sürdürülebilir uygulamaları benimsiyor, kadın kooperatifleriyle hayata geçirdiğimiz projelerden çocuklara yönelik bilinçlendirme çalışmalarına kadar her alanda gıdaya saygıyı merkezimize alıyoruz.

Gıdaya erişimin bir ayrıcalık değil, temel bir hak olduğuna inanıyor, bu anlayışla attığımız her adımda yarınlara umut taşıyoruz. Dünyada gıdaya erişim konusundaki eşitsizlik her geçen gün daha da görünür hale geliyor. Açlığın azaldığı bölgeler varken, Afrika gibi bazı bölgelerde durum kötüleşiyor. Bu tablo, gıdanın yalnızca üretimle değil, adil paylaşım ve dayanışma ile çözülebileceğini gösteriyor. Reis Gıda olarak biz, bu çabaya katkı sağlamayı kurumsal bir sorumluluk olarak görüyoruz.”

Gıdayı paylaşmak, geleceği paylaşmaktır.

Kurum Sayfasına Git