Matlı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Önder Matlı, Keskinoğlu’nun satın alma süreci, grubun pazar payı ve sektörel hedeflerini anlattı. 2024 yılını değerlendirerek elde ettikleri başarıları, karşılaştıkları zorlukları ve yatırımlarını paylaştı. 2025 yılı için yatırım planları ve hedeflerine değinen Matlı, sürdürülebilirlik odaklı projelerle sektörde fark yaratmaya devam edeceklerini vurguladı.
1- Matlı Şirketler Grubu’nun Keskinoğlu markasını satın alma hikayesini bizlerle paylaşabilir misiniz? Keskinoğlu’nun mevcut pazar payı ve sektördeki durumu, Matlı Şirketler Grubu için nasıl bir stratejik fırsat sundu?
Matlı Şirketler Grubu olarak; gıda, yem, tarım, hayvancılık, evcil hayvan, depolama, lojistik, meyvecilik, enerji ve sanayi sektörlerinde ülke ekonomimize istihdam, ciro ve ihracat konularında katma değer sağlıyoruz. 9 sektörde 27 şirketimiz, 11 markamız, 2 Ar-Ge merkezimiz, 10 binden fazla tedarikçimiz ve 5 binden fazla çalışanımız bulunuyor. Ar-Ge’ye çok önem veriyoruz. Bu nedenle girişimci ruhumuzu hep canlı tutarak; dünya trendlerine göre gelecek stratejilerimize yön veriyor ve kendimizi geliştirecek yatırımlar yapmaya devam ediyoruz.
Türk toplumu, eskiden ağırlıklı olarak karbonhidrat tüketen bir toplum iken, bugün protein tüketen bir topluma dönüşmeye başladı. Biz de Matlı Şirketler Grubu olarak; tüketicilere sağlıklı protein ürünleri sunma vizyonuyla, yolumuza devam etmeye karar verdik; 2 yıl gibi kısa bir zamanda, önce Yörsan Süt ve Süt Ürünleri’ni ve hemen ardından Keskinoğlu Tavukçuluk’u satın alarak, Matlı Şirket Grubu bünyesine kattık.
Matlı, ciro büyüklüğü bakımından Türkiye’nin en büyük ilk 100 sanayi kuruluşu içinde yer alıyor, ama buna paralel olarak, perakende tüketicisi nezdinde bilinmiyordu. Keskinoğlu ve Yörsan’ın Matlı Şirketler Grubu’na girmesi, Matlı’ya perakende zincirinde, reyonda yer alan ve tüketicinin tanıdığı, bildiği bir kimlik eklemiş oldu. Keskinoğlu, bugün İSO’nun ”Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” içerisinde, 164’ncü sırada yer alıyor. Matlı bünyesine katılmasının ardından 43 basamak birden yükseldi.
Avrupa Birliği standartlarındaki en modern üretim teknolojileriyle donatılmış 2 milyon 75 bin 375 m2 kapalı alana sahip tesislerimizde, en güncel teknolojileri kullanıyoruz ve en yüksek hijyen standartlarını uygulayarak üretim yapıyoruz. 4 farklı tam entegre yumurta işleme tesisimizde günlük 5 milyon adedin üzerinde yumurta ve günlük 400 bin adet piliç eti işleme kapasitesine sahip durumdayız. Ayrıca ileri işlem tesislerimizde, yılda 30 bin ton üretim yaparken, yine yılda 95 milyon adet etlik piliç üretiyoruz, 2.5 milyon adet de yarka yetiştiriyoruz. Türkiye’nin ilk tam entegre tavukçuluk kuruluşu olarak, 3 bölge müdürlüğü ve yaygın bayilik sistemiyle ürünlerimizi tüketicisiyle buluşturuyoruz.
2- 2024 yılı performansınızı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu yıl elde ettiğiniz en büyük başarılar ve karşılaştığınız zorluklar neler oldu?
2024 yılının ilk 9 ayında ürünlerimizin yüzde 20’sini, 26 ülkeye ihraç ederek yaklaşık 1.2 milyar TL ciroya ulaştık. Yıl sonunda ortalama 1.5 milyar TL ciroya ulaşacağımızı öngörüyoruz.
Ar-Ge bizim için çok önemli. Bu nedenle yıl içinde elde ettiğimiz en önemli başarılar arasında; fileturca, mexico shots, kovva lokum, çıtır filetom, chicken rings, kasap köfte ve kebap gibi Keskinoğlu yenilikçi ürünlerimizin de geliştirildiği Ar-Ge Merkezimizin T.C. Sanayi Bakanlığı’ndan tescil almasını ilk sıraya koyabiliriz.
Enflasyon, yem ve enerji gibi maliyet kalemlerinin yüksekliği, sektör olarak yaşadığımız başlıca sorunlar arasında yer alıyor. 2024 yılına, hem üretimde hem de ihracatta hızlı bir çıkış ile başladık. Mayıs ayında, Ticaret Bakanlığımız tarafından bazı düzenlemeler yapılarak, 31 Aralık 2024’te sona erecek şekilde, beyaz et ihracatına kota getirildi. Kota uygulamasının çok kısa süre içinde sona erecek olmasının, sektörü rahatlatacağını ve ihracatımıza hız kazandıracağını değerlendiriyoruz.
3- Matlı Grubu olarak Keskinoğlu ve Yörsan’ın yanında başka markalara veya projelere yatırım yapmayı planlıyor musunuz?
Matlı olarak, 2023 yılında 9 milyar liralık yatırım gerçekleştirdik ve yılı 26 milyar ciro ile tamamladık. 2024-2025 yıllarını kapsayacak şekilde lojistik, tavukçuluk ve gıda alanlarında 400 milyon dolarlık yeni satın alımlar ve kapasite artırımı planladık. Sadece Keskinoğlu değil Matlı bünyesinde, özellikle son yıllarda “yenilenebilir enerji” yatırımlarımızı hızlandırdık. Yenilenebilir enerji üretimi için, GES projelerine ciddi yatırımlar yaptık. Bütün üretim tesislerimizin çatılarında, güneş enerji sistemleri (GES) bulunuyor. Tesislerimizde kurulu GES’lerden, yılda 25 milyon 322 bin 414 kWh enerji üretiyoruz. Enerji firması ile yaptığımız yüzde 100 yerli sermaye ile yatırımlar sonucu ithal edilen enerjiye katkı sağlıyoruz. Matlı, tesisleriyle beraber arazi GES’i kurulumlarımızla birlikte, temiz enerji üretimi için kapasitemiz sürekli artıyor. 2025 yılı başında devreye alacağımız 12,4 MW’lık GES yatırımımız ile birlikte 32,32 MW’lık bir GES kapasitesi ile yılda 42 milyon 114 bin 090 kwh enerji üretim kapasitesine ulaşmış olacağız. Ayrıca 100 MW’lık depolamalı RES (Rüzgar Enerji Santrali) yatırımı için EPDK ön lisans izinleri alınmış olup çalışmalar başlatılmıştır İki sene içerisinde, toplamda 250 MW kurulu güç yatırımı planlıyoruz.
Bugüne kadar ürettiğimiz yenilenebilir enerjiyle, 492 bin 444 adet ağaç dikimine eş değer kazanım sağladık ve 18 milyon 401 bin 207,23 kilogram karbondioksit salımını engelledik. Yeni yatırımlarımızla 5,1 milyon kilogramın üzerinde karbondioksit salımını engelleyerek, karbon ayak izimizi daha da azaltmayı hedefliyoruz. Enerji, aynı gıda gibi çok stratejik önemde bir sektör. GES yatırımlarımızla birlikte, RES kurulum projelerimiz de devam ediyor.
Matlı Şirketler Grubu olarak; Türkiye’nin en büyük yem üreticisiyiz. 9 üretim tesisimizde, yıllık 3 milyon ton, yem üretiyoruz. Diyarbakır’daki yatırımlarımızın ardından, 10’ncu yem fabrikamızı, Niğde’de açmaya hazırlanıyoruz. Ayrıca, Bursa’nın İnegöl ilçesinde 140 dönüm arazi üzerinde, 750 adedi sağmal olmak üzere 1.800 büyükbaş hayvan kapasitesiyle faaliyet gösteren Ömer Matlı Süt Çiftliğimizde, süt ve süt ürünlerimizin lezzet ve kalite garantisini kaynağından sağlıyoruz. Bu yıl “Hastalıktan Ari İşletmeler” belgemizi” aldık, “Avrupa Birliği (AB) Standartlarında Süt Üreten Çiftlik Sertifikası”na sahip olan çiftliğimizden, Avrupa Birliği ülkelerine süt ve süt ürünleri ihracatı yapmayı planlıyoruz.
4- Sürdürülebilirlik, gıda sektöründe giderek daha önemli bir konu haline geliyor. Keskinoğlu olarak bu alanda hangi projeleri yürütüyorsunuz ve sürdürülebilir üretim konusunda nasıl bir yol izliyorsunuz?
Sürdürülebilir üretim, her zaman odağımızda olan bir konu. Gelecek nesillere sürdürülebilir ve yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyoruz. Bu nedenle gıda israfı, kaynakların verimli kullanılması, çevre koruma, atık suyun geri kazandırılması, su ve enerji verimliliği gibi konular, her zaman öncelik listemizde yer alıyor. Kaynaklarımızı en iyi şekilde korumalı ve gelecek kuşaklara aktarmalıyız. Piliç eti, çevreci bir yaklaşımla üretiliyor. 50 yıl öncesine göre değerlendirildiğinde aynı miktarda piliç eti üretmek için yüzde 75 daha az kaynağa ihtiyaç duyulmakta, yüzde 58 daha az su tüketilmekte, yüzde 72 daha az üretim alanı kullanılmaktadır. Biz de Keskinoğlu olarak; sağlığımız için çok önem arz eden vitamin ve mineralleri içeren, yüksek kalitede protein kaynağı olan piliç etini ve yumurtayı, ‘gelecek nesilleri önemseyen sürdürülebilirlik anlayışımızla’ üretiyoruz. Sağlıklı nesillerin yetişmesi için sağlıklı ve ekonomik protein kaynaklarının üretimini, dünyamızın doğal kaynaklarına sahip çıkarak gerçekleştiriyoruz.”
5- Türkiye’nin beyaz et sektörü hakkında genel bir değerlendirme yapabilir misiniz? Sektörün en önemli fırsatları ve tehditleri nelerdir?
Hiç şüphesiz Türkiye, beyaz et sektörünün önemli bir üreticisi, tüketicisi ve ihracatçısıdır. Gerçekleştirilen modern entegre tesis yatırımları ile birlikte sektörün yarattığı uzman üretim, dış ticarette edindiği yüksek pay, istihdam ve sağlıklı ürün arzı ile Türkiye için vazgeçilmez bir sektördür. Tüketici açısından besleyici, sağlıklı ve ekonomik bir ürün olan beyaz et ülkesel beslenme için de son derece önemlidir.
Geçtiğimiz yıllarda 600 milyon doların üzerinde ihracat geliri elde ettiğimiz kanatlı eti sektörü, komşu ülkelerle ilişkilerde ilişkilerin olumluya çevrilmesi ve maliyetlerin iyileştirilerek fiyat avantajı yakalanması ile birlikte bu rakamın çok üstüne çıkılabilecektir. Özellikle AB’de teknik engellerin kaldırılması ile dünya ölçeğinde birçok ülkenin ithalatında Türkiye’nin payının artacağını düşünüyorum.
Balkanlar’dan Uzak Doğuya, Güney Amerika’dan Afrika’ya, Orta Doğu’dan Pasifik adalarına kadar, Keskinoğlu markası olarak dünyada birçok ülkeye hizmet vermekteyiz. Bu yıl başta Japonya olmak üzere Uzak Doğu pazar payımızı genişletmeye odaklandık ve önemli ilerlemeler kaydettik. 2025 yılında Uzak Doğu ülkelerine olan ihracatımızı daha da artırma yolundayız.
6- 2025 için Keskinoğlu markası olarak belirlediğiniz hedefler ve stratejik öncelikler neler? Yeni yatırımlar ya da ürün geliştirme projeleri var mı?
Keskinoğlu olarak; ‘sürdürülebilirlik’ kavramını çok önemsiyoruz. Tüm üretim modellerimizde kaynaklarımızı çok daha doğru kullanmak adına, bu alanda yatırımlarımıza devam ediyoruz. Özellikle son yıllarda Türkiye’de ‘yenilenebilir enerji’ ile ilgili yatırımlar çok hızlandı. Biz de bu terminoloji Türkiye’ye ilk girdiği günden itibaren, yenilenebilir enerjiye çok önem atfettik ve bu doğrultuda da çok büyük yatırımlar yaptık. Bu sebeple sıfır atık prensibiyle üretilmiş ürünlerimizi özellikle vurgulamak istiyoruz.