Karadeniz Perakendeciler Derneği Başkanı Osman Kalafat; Yeni başkanlık sürecini, hedeflerini, eğitim çalışmalarını, mağaza açılış ve e-ticaret kanallarındaki faaliyetlerini aktararak, gıda fiyatlarındaki artışın sebeplerini açıkladı.
Türkiye Perakendeciler Federasyonu’na (TPF) bağlı, 11 ilde faaliyet gösteren Karadeniz Perder’i biraz tanıyabilir miyiz ? Hangi yıl kuruldu, mevcut üye ve şube sayısı nedir, kaç kişiye istihdam sağlamakta ?
2006 yılında kurulduk. Karadeniz Perder olarak; 28 üyemiz ve 221 şubemiz ile 4278 kişiye istihdam sağlıyoruz.
Karadeniz bölgesinde yaptığınız çalışmalar ile önemli başarılara imza attınız. Ve 2022 yılında 5‘nci kez Karadeniz Perder’in “Yönetim Kurulu Başkanı” olarak seçildiniz. İlk yılınızdan bugüne baktığımızda neler değişti, hedefiniz nelerdi, bugüne geldiğimizde bölgenizde ki hedef ve amacınıza ulaşabildiniz mi ?
Amacımız bir mesleğe örgütlenerek, birlikte çözüm üreterek, kişisel gelişimlerine katkı sağlamak. Ve biz bu noktada ciddi çabalar sarf ettik, etmeye de devam ediyoruz. 11 tane üye ilimizi aynı anda bir araya getirmek zaman açısından zor olduğu için, yılda en az 2 kez üyelerimizi biz ziyaret ediyor, onların görüş, düşünce ve önerilerini alıyoruz.
Bu şekilde hem onların memnuniyetini sağlıyor, hem de sorunlarını dinliyor, birlikte çözümler üretiyoruz. Bu iş, gönüllük temennisi ile yürüyor. Gelinen bu süreçte yaşanılan ekonomik sıkıntıları ayrı tutarsak, herkes mutlu diye düşünüyorum.
Diğer örgütlere göre İki gömlek daha üstteyiz. Bu geçen süreçte Karedeniz Perder olarak 3 konferans düzenledik. Düzenlediğimiz bu konferanslarımıza Tüm bölge federasyon üyeleri ve Kıbrıs bölgesinden gelen üyelerimizde katılım sağladı. Karadeniz’i tanımaktan çok memnun olarak, eğitimimizden de fayda alarak ayrıldılar.
Trabzon, Ordu ve Tokat olmak üzere toplam 3 ilimiz de yılda 2 kez sponsorların desteği ile eğitimler organize ediyoruz. En son 2022 yılında Aptamil firmasının desteği ile Yönetici Eğitimi düzenledik. Eğitim alan personel ve yöneticiler, çalışma hayatına ve kişisel gelişimine katkı sağlayarak bu eğitimden ayrıldıkları için çok memnun oluyorlar. Biz de düzenlediğimiz konferans ve eğitim organizasyonları ile bölgemizdeki perakendecilerimize ve personellerimize fayda sağlayarak hedeflerimizden birine daha ulaşmış oluyoruz. Görev ve sorumluluklarımızın bilincinde işimizi önemseyerek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bundan sonraki süreçte de işimizi en iyi şekilde yapmaya devam edeceğiz.
Eğitim çalışmalarınızdan bahsettiniz? TPF özelinde aldığınız eğitim çalışmalarınızdan da biraz bahsedebilir misiniz?
Federasyonun düzenlemiş olduğu eğitimleri de bölgemizde 3’e bölerek ilerliyoruz. Federasyonun eğitim komisyonunda; Bölge Başkanı ve emekli öğretmen statüsü ile eğitimci olarak yer alıyorum. Benimle birlikte, eğitim veren Niktaş Marketlerinin Genel Müdürü ve Karadeniz Perder Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Keklik ile birlikte mücadele ettiğimiz meslektaşlarımıza faydalı olmaya çalışıyor, Güzel işler yapmayı hedefliyoruz.
Ağustos ayında “Kale Kilit’in 6’cı mağazası açıldı. Yıl sonuna kadar yeni mağaza açılışları görebilecek miyiz ?
Son dönemde 5 üye ilimizi ziyaret ettik. Bu ziyaretlerimizde üyelerimiz önlerini göremediklerini yeni mağaza açılışı ve yatırımlarını beklemeye aldıklarını dikkatli ve temkinli adımlar atarak ilerlediklerini açıkladılar. Tüm Üyelerimiz “Eğer ufkumuz açılırsa” yeni mağaza açılışlarına devam edeceklerini de bizimle paylaştılar.
Herkes şirketleri canlı organizmaya benzetiyor. Doğar, büyür, yaşar ve ölür. Eğer büyüme devam etmezse ölüm başlar. Herkesin inancı bu yönde. Bu yüzden büyüme çabası var ancak önümüz çok karanlık. Önümüzü göremediğimiz bu dönemi beklemeye almaktan başka bir çaremiz yok. Sonrasında tabii ki planlarımız doğrultusunda bu süreci atlatıp, orta ve uzun vadede ki hedeflerimize ulaşacağız.
Üyelerinize mağaza açılışlarında bölge yönlendirme konusunda destek sağlıyor musunuz?
Mağaza açılışlarında sorulan sorulara mutlaka cevap vermeye çalışıyor, yönlendirmelerimizi yapıyoruz. Bu işi iyi bilen üstatlara danışıp, direk onlarla görüştürüp, destek almalarını sağlıyoruz. Dernek olarak destek olup ve her zaman daha iyisini yapmaya çalışarak elimizden geleni yapıyoruz.
Perakende mağazacılıkta birçok firma dijitale yatırım yapıp, e-ticaret kanallarını oluşturuyor. E-ticaret yapan veya yapmayı düşünen üyeleriniz var mı ? Üye mağazalarınızın dijital altyapısını değerlendirerek bilgi verebilir misiniz ?
Üye yapımızda şuan 28 üye firmamızın 28’i de, whatsapp üzerinden online satış kanalı var. 12-13 şirketimizin direk kendi sanal market bağlantıları var. Federasyon olarak; Türkiye de komisyon karşılığında bu hizmeti veren şirketlerle birlik ve dayanışma içinde çalışıyoruz. Hepimiz dijital perakendeciliğin çok gelişeceğine inanıyor, yatırımlarımızı da bu yönde yapıyoruz.
Yerel Zincirler Buluşuyor ’un ana teması bu yıl “Yeniden Yerele “ idi. Bölgesel olarak değerlendirdiğimiz de, Karadeniz bölgesi birçok sebze ve meyve türünün en güzel şekilde yetiştiği bölgelerden biri. Peki, bu kadar üretimin yapıldığı bir bölgede market fiyatları diğer bölgelere göre hangi seviyelerde ?
Sebze ve meyve de şuan üretim bitme noktasına geldi. Soğuk ve ılıman iklim olduğu için ciddi kaygılar yaşıyor, Antalya ve Çukurova’dan ürün yapmak durumunda kalıyoruz. %50-60 oranında fiyatlarda artış beklediğimiz için kaygımızda artıyor. Ne yaparız, nasıl yaparız, nasıl tedarik ederiz gibi sorularla çok karşılaşıyoruz. Çözüm bulma çabamız mutlaka var. Ancak Antalya’dan bedava bile alsanız bir ürünü, hiç işçilik vermezseniz, buraya maliyeti 2,5 TL. Bunu ister istemez tüketiciye yansıtmak durumunda kalıyoruz. Üretim sezonu olduğu dönemlerde daha uygun fiyatlarda ürün tedarik etme şansımız tabii ki oluyor. Ama kış sezonuna girdikten sonra ciddi sıkıntılar da yaşıyoruz.
Gıda fiyatlarında ciddi bir artış söz konusu. Bu artan maliyetler tüketiciyi zorladığı kadar; üreticiyi, yerel zinciri de zorladı. Gıda fiyat artışlarının en temel sebebi sizce nedir? Gıda perakendesinin geleceğini ülkemiz açısından değerlendirebilir misiniz?
Üreticiyi zorlanınca, Perakendeci de Tüketici de etkileniyor..
Önümüzü görememek dediğim konu da bu. Cirolar artıyormuş gibi görünse de miktarsal olarak sattığımız ürün sayısı azalıyor. Geçen yıl, 100 birim satmışsak bir üründen, bu yıl 70- 80 birime düşüyor. Bu da şirketlerin zarar etmesi demek. Maliyetlerimiz ise % 100-150 gibi artıyor, artmaya da devam ediyor. Elektrik faturası. Doğalgaz, işçilik gibi vb maliyetlerin giderek artması bulanık bir hava yaratıyor.
Üretimde kullanılan gübre ilaç gibi maddelerin % 200-300 artmış olması, Hayvancılıkta kullanılan yem maliyetlerinin % 200-300 artmış olması ciddi anlamda üreticiyi zorlamakta. Örneğin fındık üreticisi geçen yıl 1 kg fındık sattığında 5 kg şeker alabilirken, şimdi 2 kg şeker alamıyor. Bu üreticiyi ciddi anlamda zora sokuyor. Aynı zamanda üreticinin alım gücünü düşürüyor
Bu noktada da her ne kadar önümüzü göremezsek de; İnşallah bu süreci rahat atlatabilir, tüm Türkiye olarak rahat bir nefes alabiliriz.
Perakende Yasası henüz çıkmadı, bu konu özelinde de değerlendirmenizi yapıp, önerilerinizi aktarabilir misiniz?
Perakende yasası’nın çıkmamış olması bizi ciddi anlamda zorluyor. Bir binanın 2 katında 3 ayrı market. Alt katta birisi, üst katta birisi. Sokak aralarında, her sokakta market var. Bu bizi ciddi anlamda sınırlandırıyor. Yan yana marketler yerine belli bir nüfusa göre market açılırsa daha sağlıklı olacaktır, buna çözüm bulunması gerektiğini düşünüyoruz. Bakkalın marketlerin 1 gün kapalı olması, personelimizi çok mutlu edecek. Onların hayata daha pozitif bakmasına sebep olacak. Perakende Yasası’nın içindeki maddelere bakınca bu konuda önem arz ediyor.