PwC’nin 31 ülke ve bölgede 20 binden fazla tüketicinin görüşleriyle hazırladığı ‘Tüketicinin Sesi Araştırması’, perakende sektörü için önemli içgörüler içeriyor. Bugünün tüketici dünyasında güven, en değerli ve en belirleyici duygu olarak ön plana çıkıyor. Tüketiciler markaların kendileriyle şeffaf ve dürüst bir bağ kurmasını istiyor.
Araştırmaya göre tüketicilerin %46’sı, çevresel etkilerini azaltmak amacıyla sürdürülebilir ürünleri daha sık tercih ettiğini belirtiyor. Araştırma, bu kişilerin çevre dostu şekilde üretilmiş ya da tedarik edilmiş ürünler için standart fiyatın ortalama %9,7 fazlasını ödemeye istekli olduğunu gösteriyor. Sosyal medya da alışveriş davranışlarında etkili bir rol oynuyor. Katılımcıların %46’sı, ürünlerini doğrudan sosyal medya platformları üzerinden satın aldığını belirtiyor. Bununla birlikte, tüketicilerin %70’i bir ürünü ya da markayı satın almadan önce çevrimiçi kullanıcı yorumlarını incelediğini ifade ediyor. Yapay zeka teknolojisine olan güven de artıyor. Tüketicilerin yarısı (%50), ürün önerileri konusunda yapay zekadan faydalanmayı tercih ediyor. Tüketici davranışlarını etkileyen tüm bu dinamikler, tercih edilen ürün gruplarına da yansıyor.
Grand View Research’ün 2024 verilerine göre, küresel pazarda en büyük payı akıllı telefonlar almış durumda. İletişimden eğlenceye, üretkenlikten bağlantı ihtiyaçlarına kadar pek çok işlevi tek bir cihazda sunan cep telefonları, daha hızlı işlemciler, gelişmiş kamera sistemleri ve uzun pil ömrü gibi teknolojik yeniliklerle her yaş grubunda talep görüyor. Bu yükselişte, sosyal medya, mobil bankacılık ve dijital yayın platformları gibi mobil uygulamaların yaygınlaşması da önemli rol oynuyor.
Diğer yandan, uzaktan ve hibrit çalışma modellerinin kalıcı hale gelmesi ve çevrimiçi eğitimin daha geniş kitlelere ulaşması, taşınabilir ama güçlü bilgisayar cihazlarına olan ilgiyi artırıyor. Gelişmiş işlem gücüyle birleşen hafif tasarımlar, dizüstü bilgisayarları çok yönlü bir çözüm haline getiriyor. Bunlara ek olarak akıllı televizyonlar, akıllı ev sistemleri ve giyilebilir sağlık teknolojileri de küresel ölçekte öne çıkan diğer ürün kategorileri arasında yer alıyor.
Türkiye’de de benzer eğilimler hâkim. Bunun en yakın örneğini Ramazan Bayramı dönemindeki alışveriş tercihlerinde görebiliriz. Teknosa verilerine göre ramazan döneminde akıllı telefonlar en çok satın alınan ürünler listesinde birinci sırada yer aldı ve özellikle 128 GB ve 256 GB hafıza tercihleri öne çıktı. Eğlence ve eğitim dünyasının en önemli ürünleri olan LCD TV’ler ve tabletler popülerliklerini korurken, LCD TV’lerde sırasıyla 65, 55, 75 ve 50 inç ekranlar tüketicilerin en çok tercih ettikleri ekran boyutları oldu. Kullanım kolaylığıyla evlerin vazgeçilmezlerinden olan şarjlı ve robot süpürgelere olan talep de artarak devam etti. Aynı zamanda blender seti, kahve makinesi ve fritöz gibi pratik mutfak aletlerine olan ilgi de arttı.
Tüm bu veriler hem global ölçekte hem Türkiye özelinde tüketici tercihlerinin teknolojiye olan ihtiyacının arttığını ve bu tercihlerde işlevsellik, sürdürülebilirlik, sağlık ve deneyimin belirleyici rol oynadığını gösteriyor. Teknoloji perakendeciliğinde başarı, artık yalnızca ürün sunmakla değil; güven inşa etmek, deneyim tasarlamak ve tüketiciyle sürekli, anlamlı bir bağ kurmakla mümkün. Bu bağı anlamlı hale getiren her adımın, markalara uzun vadede sadakat ve değer olarak geri döneceğinden kimsenin kuşkusu olmasın.