Watsons Türkiye, Watsons İyilik Hareketi çatısında topladığı çevresel, toplumsal ve ekonomik sürdürülebilirlik projeleriyle sektörünün sürdürülebilirlik yolculuğuna liderlik ederken, bu yıl ilk kez Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleştirdiği Sürdürülebilirlik ve İnovasyon Zirvesi’nde bu alandaki ilham verici çalışmaları geniş kitlelerle paylaştı.
Watsons Türkiye, dünyaya ve topluma karşı sorumlu marka bilinciyle sürdürdüğü Watsons İyilik Hareketi çalışmaları ile Türkiye’ye değer katan projeler üretiyor, STK iş birlikleriyle çevresel, toplumsal ve ekonomik sürdürülebilirlik eksenlerinde kalkınma ve gelişmeyi destekliyor.
Bu kapsamda ormanların büyütülmesinden kadınların iş gücüne katılımının artırılmasına, sokak hayvanlarının korunmasından, tüketicilerin sürdürülebilir yaşam ürünleri hakkında bilinçlenmesi ve bu ürünleri daha çok tercih etmesine kadar pek çok alanda projeler yürütüyor.
İlham veren başarı hikayeleri
Sürdürülebilirliği her yönüyle ele alan Watsons Türkiye’nin bu yıl ilk kez düzenlediği Watsons Sürdürülebilirlik ve İnovasyon Zirvesi, sürdürülebilirlik çalışmalarıyla öne çıkan pek çok farklı sektörün lider markalarının yanı sıra akademisyenler ve alanında uzman isimleri bir araya getirerek ilham verici bir zirveye imza attı.
Boğaziçi Üniversitesi İnovasyon ve Rekabet Odaklı Kalkınma Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Galatasaray Üniversitesi Girişimcilik ve Yenilikçilik Merkezi iş birliği ile Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’de gerçekleşen zirve, sürdürülebilirlik alanında çalışmalar yürüten ve sürdürülebilirlik alanına ilgi duyan herkesi bir araya getirerek bir ekosistem oluşturan, yeni fikirler sunan ve dünyadaki son gelişmeleri paylaşan bir platform oldu. Zirve süresince Watsons İyilik Hareketi’nden yol çıkarak herkesi iyiliğe davet eden Watsons Sürdürülebilirlik ve İnovasyon Zirvesi’ne iki gün boyunca yaklaşık 800 kişi katılım sağladı.
Zirvenin karbon ayak izi ölçüldü, 1.000 fidan bağışlandı
Karbon ayak izine dikkat çekmek amacıyla, zirve boyunca karbon ayak izi ölçümü yapıldı. İki günlük zirvenin toplam karbon ayak izini dengelemek için, zirveye katılan her katılımcı adına bir adet olmak üzere toplam 1.000 fidan bağışlandı.
Sürdürülebilirlik için sen de bir adım at
Doğal kaynaklarının sınırlı olduğu, iklim krizinin etkilerinin daha sık görüldüğü günümüzde bireylere de görev düşüyor. Herkes hayatında küçük değişimlerle doğanın korunmasına katkı sağlayabilir. Bunun için aşağıdaki gibi birkaç küçük adım atmak yeterli.
- Giyilmeyen kıyafetleri geri dönüşüm kutusuna atmak
Pek çok yerde kağıt, plastik ve metal geri dönüşüm kutularının yanında tekstil atıkları için ayrılan kutular da görmek mümkün. Kişi başı yıllık tekstil atığı 37 kg olan ABD’de, yıllık 17 milyon ton tekstil atığı ortaya çıkıyor. Avrupa’da çöpe giden tekstil atıkları yıllık 4 milyon tonu bulurken, dünya genelinde yıllık 40 milyon ton tekstil ve konfeksiyon atığı oluşuyor. Tüm bunların toplanabilmesi durumunda, 250 milyar dolarlık bir ekonomik değer yaratılması mümkün. Giysilerin de geri dönüştürülmesi mümkün, kullanılmayan giysileri geri dönüştürerek çevreye verdiğimiz zararı azaltabiliriz.
- Diş fırçalarken musluğu kapalı tutmak
Dişlerimizi fırçaladığımız sürede suyu neredeyse hiç kullanmamıza rağmen açık bırakma alışkanlığı yüzünden her yıl yüzerce litre su boşa harcanıyor. Diş fırçalamanın ortalama 3 dakika olduğu düşünülürse, musluk açık bırakılarak yapılan her fırçalama için ortalama 15 litre su boşa akıtılıyor. Dişlerimizi fırçalarken musluğu kapatarak büyük oranda suyun boşa harcanmasını önleyebiliriz.
- Alışveriş yaparken sürdürülebilir ürünler satın almak
Her gün gıda ve temizlik malzemelerinden kişisel bakım ve makyaj ürünlerine kadar pek çok ürün tüketiciler tarafından satın alınıyor. Tüketiciler genellikle etiket okurken son kullanma tarihleri ve kalori değerlerine bakıyor. Ancak ürünün ambalajının veya içeriğinin sürdürülebilir olmasına dikkat edilmeyebiliyor. Doğa dostu ürünler, sürdürülebilir içerik ve malzemeler, yeniden dolum, yeniden kullanma, yer değiştirme yapılan ürünler ile sürdürülebilir ambalajlara sahip ürünleri tercih ederek sorumlu bir tüketici olmak mümkün. Daha sürdürülebilir ürünler tercih ederek, sürdürülebilir bir gelecek yaratmak bizim elimizde.
- Tek kullanımlık plastikler ve karton bardakları daha az kullanmak
Pek çok uluslararası marka plastik pipet veya tek kullanımlık bardak kullanımını durdurmaya başladı. Bu ürünlerin tek kullanımdan sonra çöpe gitmesi ve bu atıkların geri dönüşüm yapılmadığı takdirde okyanustaki plastik dağlarına katılması işten bile değil. Evden çıkarken kendi termosunu ve yeniden kullanılabilen su şişesini yanında taşıyan bilinçli bireylerin sayısı arttıkça tek kullanımlık plastik ve karton bardaklara olan talep de azalacaktır.
- Atık ve çöpleri ayrıştırmak
Evler, ofisler ve restoranlar gibi en çok atık ve çöplerin çıktığı yerlerde geri dönüşüm alışkanlığı geliştirilmeli ve buna uygun çöp kutuları yaygın olarak yerleştirilmeli. Geri dönüştürülmeyen her atığın doğaya ve hayvanlara verdiği zararı dikkate alarak bu alanda daha çok teşvik edici çalışmalar yapılmalı.
- Kadınların ekonomiye katılımını desteklemek
Toplumsal ekosistemin sürdürülebilirliğine katkıda bulunmak için kadınların iş gücüne katılımını artıran, kadın emeğini destekleyen ürünler ve markalar tercih edilmeli. Kadınların ekonomiye katılımına katkı sağlamak için kadın girişimcilerin, kadın STK’ların ürünlerine yönelmek oldukça değerli.