Hummel Global Perakende Direktörü Zafer Oğur, HALO’nun hummel’ın alt markası değil, Thornico Group çatısı altında bağımsız bir marka olarak konumlandığını vurguladı. Askeri teknolojiden ilham alan fonksiyonel tasarım anlayışını Türkiye’ye taşıyan HALO’nun, hem şehir hayatı hem de sokak modasına uyum sağlayan minimalist çizgisiyle dikkat çekeceğini belirten Oğur, markanın ilk adımını Tersane İstanbul’da attığını ve ilerleyen dönemde Türkiye’de kendi mağazalarıyla da büyümeyi hedeflediğini açıkladı.
HALO markası hummel’ın alt markası mı? İki marka arasında nasıl bir bağ var?
HALO, hummel’ın alt markası değil; her iki marka da Thornico Group çatısı altında faaliyet gösteren bağımsız markalardır. Thornico Group, gayrimenkulden sürdürülebilir ambalaj çözümlerine, taşıma ve işleme ekipmanlarından inovatif iş çözümlerine kadar birçok alanda yatırımları olan çok yönlü bir çatı şirkettir. Spor ve moda giyim de bu yatırımlar arasında önemli bir yer tutmaktadır. hummel ve HALO, aynı grubun içinde yer alan ve farklı odak noktalarıyla spor ve yaşam tarzı giyiminde faaliyet gösteren iki güçlü markadır. Bu yapının içinde hummel’ın köklü spor mirasıyla, HALO’nun ise yenilikçi ve fonksiyonel yaklaşımıyla birbirini tamamladığını söyleyebiliriz.
HALO markasının sektördeki rakipleri kimlerdir?
Elbette sektörde güçlü global oyuncular var. Fakat HALO’nun farkı, askeri teknolojinin fonksiyonlarını günlük yaşama taşımak. Bu bakış açısı HALO’yu tek başına bir kategori gibi konumlandırıyor. Bizim için mesele sadece kıyafet üretmek değil; fonksiyonelliği, yeniliği ve özgün bir tasarım dilini bir araya getirmek. O yüzden HALO’yu ‘kendi yolunu çizen’ bir marka olarak tanımlıyoruz.
![]()
HALO ismi nereden geliyor? High Altitude Low Opening kısaltmasından ne anlamalıyız?
HALO aslında ‘High Altitude Low Opening’in kısaltması. Bu, özel kuvvetlerin radara yakalanmamak için yüksek irtifadan atlayıp yere en yakın noktada paraşütlerini açtıkları bir teknik. Yani hız, strateji ve gizlilikle ilgili. Bizim markamızda da aynı ruh var.
Kurucumuz Helge Petersen, Danimarka Özel Kuvvetleri’nde görev yaparken paraşüt atlayışlarına tutkundu. 1981’de Aalborg Hava Üssü’nde yaşadığı bir deneyim —paraşütü kuru kalırken kıyafetlerinin tamamen ıslandığını fark etmesi— aslında HALO’nun tohumlarını ekti. O merak, yıllar sonra fonksiyonel ve askeri teknolojiden ilham alan ilk koleksiyonun Kopenhag’da hayata geçmesine dönüştü. HALO bugün hâlâ o ‘meraktan doğan fonksiyonelliği’ taşıyor.
Bir markanın daha önce faaliyet göstermediği bir coğrafyada karşılaşabileceği muhtemel sorunlar nedir?
Olası zorluklar, yeni bir pazara giriş yapan her marka için geçerlidir. Bizler de bu operasyon öncesinde fizibilite çalışmalarını bu nedenle yapıyoruz. Marka vaatlerinin ülkemizde nasıl karşılık bulacağını araştırdık, hangi lokasyonun marka kimliğine daha uygun olduğunu belirledik, satış ve sonrasında hizmetlerimizin koordinasyonunu sağladık ve bu operasyona hazır bir şekilde başlayarak muhtemel sorunları ortadan kaldırdığımıza inanıyoruz.
Türkiye’de HALO’nun ürünlerine ihtiyaç olduğunu mu düşündünüz?
Türkiye, moda trendlerini çok yakından takip eden bir ülke. Buradaki tüketiciler farklı deneyimlere açık, ama aynı zamanda kaliteyi ve tasarımı bir arada görmek istiyor. HALO’nun Danimarkalı minimalist ve net çizgisi, sokak modasıyla da şehir hayatıyla da birebir örtüşüyor. Ürünlerimiz hem şık hem de işlevsel olduğu için burada doğal bir talep oluşacağını gördük. Biz de bu ihtiyaca yanıt vermek için HALO’yu Türkiye’ye getirdik.
İlk mağazanın lokasyon tercihini nasıl yaptınız?
HALO, alanının premium sınıfında yer alan bir marka. Bu markamız için de İstanbul’un en özgün projelerinden biri olan Tersane İstanbul’u tüketiciyle tanışmak için uygun bir lokasyon olarak düşündük. Hem HALO hem de Tersane İstanbul, dikkat çekici tasarımları, fark yaratan tarzları ve sundukları yeniliklerle birbiriyle birçok alanda örtüşen iki marka.
HALO, tek seferlik bir corner olarak mı düşünüldü yoksa bu markayı ilerleyen dönemlerde daha fazla noktada görecek miyiz?
HALO bizim için tek seferlik bir corner değil. Türkiye’de ilk adımı Tersane İstanbul’daki hummel mağazamızda açtığımız özel bir vitrinle attık. Ama HALO’nun kimliği bundan çok daha büyük. Bugün Danimarka’da, özellikle Kopenhag’da çok özel monobrand mağazalarımız var. Şimdi aynı vizyonu Türkiye’ye de taşıyoruz. Önümüzdeki dönemde hem yeni vitrinlerle hem de kendi adıyla açılacak HALO mağazalarıyla markayı çok daha fazla noktada görebilirsiniz.
