Çek besteci Antonin DVORAK, (1841 – 1904) Yeni Dünya’dan (From the New World) adlı senfonik şiirini Amerika seyahatinde iken, biraz tedirgin ve eli kolu bağlı bir hissiyat içinde yazdığı belirtilir.
Sanırım adı ve dönemdeki hissiyatı açısından baktığımda, bu yazımda hem başlık hem de tema olarak alıntılamak istedim. İstedim de düşünmeden ve değinmeden de edemeyeceğim. Benim de çok sevdiğim bir senfonidir Yeni Dünya’dan. Bu veya başka dinlemek istediğiniz eserler. Peki ya senfoni konserleri? Nasıl yapılacak ki? Müzisyenler ne yapıyor ve ne yapacaklar? Notalar bir yer buldu mu kulaklara ulaşmak ister. Bir bakarsınız balkondan yayılır. Bazen ev stüdyosunda hayat bulur internetten ulaşır. Peki ya sahneler?
Normalleşmenin doğal olarak kendine has kuralları içerisinde neler nasıl olacak diye düşünüyor, soruyor ve öğreniyoruz.
Yeni normal düzen ne kadar devam edecek?
Bu elbette ilgili kurum ve kuruluşlarca öngörülecek ve açıklanacak.
Neler eskisi gibi olacak.
Neler için daha bekleyeceğiz?
Neleri unutacağız?
Elbette bu değişimler alışveriş alışkanlıklarına da yansıdı. Bu yansımaların bazısı geçici, bazıları ise kalıcı olacak belki de.
Nielsen Covid 19’un Türkiye’de FMCG Pazarına Etkisi başlıklı araştırmasında; Korona virüs sonrasında Temel Gıda Kategorileri en güçlü artışı kaydederken, Vücut Bakım ise en hızlı büyüyen sektör olarak yer alıyor.
Evde ekmek yapımı arttı. Bunla ilgili ürünlerin insertlerde hızla yer aldığı gördük.
Evde daha çok oturulup yemek yapılması da diğer önemli etkenler içerisinde yer aldı.
Daha önceki bir yazımda değinmiştim; marketlerin önemi bu süreçte daha iyi anlaşıldı diye. Eklemiştim de, Perakendenin öneminin gündemde olduğu bu günlerde yapılacak her hareket ve atılacak her adım her zamankinden daha çok önem taşır ve dikkat gerektirir diye.
Doğallıkla bu alışveriş tercihlerine de yansıdı. Bu tercihin ilk sırasını E – Ticaret aldı.
Bu sektörde öngörülen büyüme trendi pandeminin de etkisiyle beklenenden çok daha yukarılara çıktı. E – Ticaret alışverişçilerinin belli bir kısmının bu kanalda kalıcı olacağı öngörülüyor.
Alışveriş merkezlerinin bir kısmı açıldı. Büyük bir bölümü de 1 Haziranda kapılarını müşterilere açmaya hazırlanıyor.
Alınan önlemler tüketiciler ile paylaşılıyor.
Alışverişçilerin mağazaları ziyaret etmesi için kampanyalar düzenleniyor.
Velinimetimiz olan müşterilerin bir dahaki alışverişinde tekrar tercih edilmek için gereken her şey planlanıyor ve yapılmaya çalışılıyor.
Bu konuda sektör çalışanlarına da önem veriliyor ve verilmesi de gerekiyor. Açılan mağaza sayısı arttıkça, daha fazla nokta ziyaret edilmeye başlandıkça rekabetin daha artacağını öngörüyorum. İlk zamanlarda eski seviyelere hemen gelmese bile ve umarım salgında bir ikinci veya üçüncü dalga ile karşılaşmazsak, zamanla müşteri sayısı ve alışveriş sıklığı daha da yükselecektir. Bu konuda çalışanlarımız da hazırdır ve olmalıdır. Bazı sektörler uzaktan çalışmayı gerçekleştirirken, perakende sektöründe özellikle mağaza kanadında bu pek öyle olamamaktadır. Müşterilerin yeniden açılan mağazalardaki görüntüsü dikkate değerdir! Bunu yayınlanan bazı haberlerde de görmekteyim. Ancak eklemek isterim ki bunun gerekli önlemlerin alınmış olarak yapılması (sosyal mesafe, maske gibi) önem taşımaktadır! Unutulmaması gereken bir noktada, bu iş yerlerinin açılmasının, müşterilerin ziyaret etmesi ve alışveriş yapmaları amacıyla olduğudur. Organize perakendeye de bu tedbirleri iyi uygulamak ve anlatmak düşüyor.
‘Yeni Dünya’dan diye başlamışken, Yeni öngörüleri de paylaşmak istiyorum.
İhtiyaçlar değişse de hep olacak.
Karşılamak için çalışılacak.
Doğru işi, doğru zamanda ve doğru kişilerle yapmak o zamanda önemliydi. Şimdide öyle olacak.
Perakende elindeki taşları dökerek alışverişçilere sunacak. Doğallıkla yeni alınan kurallara uyarak.
Alışverişçilerde tercihlerini yapmaya devam edecek.
Müzikle başladık Bob Marley’in bir sözü ile bitirelim.
‘Bu hayatta farklı ol! Değiş, geliş, keşfet, yüksel. Sonunda tek ol.’
İyi ve sağlıklı günler dilerim…