Skip to content Skip to footer

Fırsatlar ve Gelişim için konfor alanının dışına çıkın

“Konfor alanı” ifadesi genellikle rahatlık, güven ve tahmin edilebilirlik sunan bir alan olarak tanımlanır. İnsanlar, hayatlarındaki bu alanın içinde kaldıkça risklerden kaçınır, zorluklarla yüzleşmekten çekinir ve dolayısıyla gelişim fırsatlarını kaçırabilirler. Peki, gerçekten konfor alanının dışına çıkmak ne anlama gelir? Psikolojik bir terim olarak “konfor alanı,” bireylerin aşina oldukları ve kendilerini rahat hissettikleri davranışlar ve rutinlerle çevrili olan bir bölgeyi tanımlar. Bu alan, düşük stres ve kaygı seviyeleri ile karakterizedir ve bireylerin genellikle riskten kaçınmalarına neden olur. Ancak, fırsatlar, öğrenme ve gelişim için zaman zaman bu alanın dışına çıkmak gereklidir. Bireyler, konfor alanının dışına adım atarak öğrenme ve gelişim fırsatlarını keşfederler.

 

Konfor alanı içindeki kişiler kendilerini hayatın akışına bırakamazlar. Hayatın getirdikleri yerine, hayatı kendi arzu ettikleri şekilde yaşamaya çalışırlar. Bu da zaten sürekli olarak acının doğuşuna sebebiyet verir. Kişinin kendini hayatın akışına bırakması demek, konfor alanının dışına çıkması demektir.

 

İçinde yaşadığımız çevreyi ve insanları tanıdığımız için bunun bize tehlike teşkil etmediğini düşünüyoruz. Tanıyıp, bildiğimiz  güvenli ortamımızdan pek çıkmak istemiyor, farklı bişeyler yapmaya zaman ayırmıyor ve bize güven veren ortamımızda hep yaşamak istiyoruz. Tüm bunlarda bizi bir kalıbın içine hapsedip yeniliğe kapalı bir şekle sokuyor ve bu yüzden de kabuğumuzu bir türlü kıramıyoruz. Oysa seyahat edip ortam değiştirmek insanı açar, beynimizi geliştirir.

 

Yeni gördüğün yerler seni karşılaştırma içine sokar ve farklılıkları görmeye yöneltir. Her zaman o karşılaştırma sonucu nöronlar beyinde yeni yollar açar ve bu da insana yeni düşünceler getirir. Tüm bunlarda insanın katılıktan esnek bir hale dönüşmesine neden olur. Bunları yapamayıp farklı bir şehre veya ülkeye gidemiyorsan bile, en azından birkaç ayda bir atlayıp bir metroya bilmediğin bir semte gidip orda birkaç saat geçir.

 

Bir başlangıç yapmak istiyor, ama nereden başlayacağını bilemiyorsanız size birkaç önerim var!

 

Hedef belirle

Bir işe başlamadan önce hedef koyman, somut ve ölçülebilir bir amaca doğru ilerlemeni sağlarken, aynı zamanda katettiğin yolu izlemen için de fırsat tanır. Hedef belirlemek, ufkunu genişletmeye başlamanın ve konfor alanından çıkmanın ilk adımıdır. Bu nedenle hedefini baştan belirlemelisin. Yol boyunca iniş çıkışlar olabilir. Bunlarla baş edebilmek için kısa ve uzun vadeli hedefler koyman iyi olacaktır.

 

Düşünceni geliştir

Bir başarı zihniyeti geliştirmek ve seni engelleyen sınırlayıcı inanç ve korkuların üstesinden gelmen önemli. Unutma ki seninle ortalama olarak aynı özelliklere sahip birinin bir işi başarıp senin başaramamış olman “korku” kaynaklı olabilir. Bu nedenle gerçekten istediğinde o işi yapabileceğini kendine hatırlatmanda fayda var.

“Düşünceleriniz inançlarınızdır, inançlarınız eylemlerinizi yaratır ve eylemleriniz sonuçlarınızı yaratır. Dolayısıyla farklı sonuçlar istiyorsanız, en başa dönmeniz ve düşüncelerinizle başlamanız gerekir” diye tavsiyede bulunuyor Faust.

Bu hem olumlu hem de olumsuz düşünceler için geçerli.

 

Harekete geç

Başarılı olmak demek her şeyin üstesinden gelmek demek değildir. Bunu sen de bugüne kadar pek çok kez deneyimlemiş olabilirsin. Zaman zaman bunu unutabilirsin, ama o anlarda telkinde bulunarak kendine olan inancını tazelemelisin.

 

Başarıya hazırlan

Kendini sürekli geliştir, kendinle rekabet et ve dünkü kendininden daha iyi ol.

Kendinin en iyi versiyonu ol.. O kadar iyi ol ki insanlar seni yeniden tanımak zorunda kalsın…Mazeret üretme, çözüm üreten ol !..

Fırsat önüne geldiğinde, o fırsata hazır ol!

 

Zorluklara hazır ol

Konfor alanının dışına çıktığında birçok iniş ve çıkış yaşaman olası, ama hepsini bu yolculuğun bir parçası gibi kabul ettiğinde, işler senin için daha kolay ilerleyecektir. Bu nedenle attığın her atımın getirebileceği riskleri de göz önünde bulundurarak yaşanabilecek olumsuzluklara karşı B planını hazırda tutmalısın. Konfor alanını gerçekten geride bırakmanın tek yolu, her gün bunun dışına çıkmak için harekete geçmektir.

 

Değişim, her zaman belirsizlik ve risk içerir, bu da ilk adımı atmayı zorlaştırabilir. Ancak büyümenin en önemli adımı, bu belirsizliği kabul edip ilerlemekten geçer. Değişim için ilk adımı atmak, büyük bir karar gibi görünebilir ama aslında bu süreç, küçük ve istikrarlı adımlarla başlayabilir. Zaten bu küçük adımlar, zamanla büyük farklar yaratır. 

 

Kariyerimin çeşitli dönemlerinde hem tecrübelerimi değerlendirmek hem de kendimi geliştirmek amacıyla konfor alanımın dışında çeşitli şehirlerde, hatta KKTC’de önemli projelerde çalıştım. Bundan sonraki kariyerimde de aynı cesaret, enerji, motivasyon ile maximum katkıda bulunabileceğim projeler için konfor alanımın dışında da görev almaya devam edeceğim…

 

Sonuç olarak, konfor alanından çıkmak zor gibi görünse de, bu adımlar kişisel gelişim için gereklidir. Önemli olan bu süreci bir yaşam tarzı haline getirmek ve sürekli kendini geliştirme motivasyonunu korumaktır.