2022 yılının ilk çeyreğinde henüz koronavirüs salgınının etkilerinden tamamen kurtulamamışken bir savaş faciası ile karşı karşıya kaldık. Büyük can ve mal kayıplarına yol açan sıcak savaş süreci, küresel ekonomi üzerinde de olumsuz etkilere yol açtı. Bununla birlikte pandeminin etkisiyle aksayan tedarik süreci ve küresel çapta meydana gelen yüksek enflasyon, inşaat sektörünü ciddi bir darboğaza soktu. Savaşın seyri ve enerji arzında yaşanacak gelişmeler temel belirleyiciler olmak üzere küresel çapta yüksek enflasyonun önümüzdeki kış boyunca sürmesi öngörülüyor. Küresel ekonominin pek çok açıdan kritik bir noktada olduğu bu dönemde, dünyanın bu kez çok sayıda krizle aynı anda mücadele konusunun gündemde olduğu bir “kusursuz fırtına” ile karşı karşıya olduğunu söyleyebiliriz.
Türkiye ekonomisi 2021 yılında ciddi bir toparlanma sergiledi. 2022 yılının ilk çeyreğinde ise ekonomi, özel tüketim ve ihracatın desteği ile %7,3’lük dikkate değer bir büyüme oranı elde ederken inşaat sektörü bu süreçte %7,2 küçüldü. Sektörel yatırımlardaki düşüş ve artan girdi maliyetleri sorunu ile birlikte faaliyetler yeniden durma noktasına geldi. Bu bağlamda ise ne yazık ki daralan tek sektör inşaat sektörü oldu.
Ülkemizin küresel çapta yaşanan enflasyon krizine çok yüksek rakamlarla girmesi ve finansal koşullarda yaşanan belirsizlik sebebiyle ekonomik anlamda kırılgan bir dönemin içerisindeyiz. Sadece ülkemiz özelinde değil, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan Almanya’da bile enerji fiyatlarındaki artış sebebiyle ekonomik faaliyetlerinde belirgin bir daralma sergilendi.
İnşaat sektörü istatistiklerini incelersek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Mayıs ayına ilişkin konut fiyat endeksine göre konut fiyatları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 145,50 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, 2022 yılı ilk çeyreğinde belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı %22,5, daire sayısı %27,9, yüzölçümü %21,8 azaldı. Bu rakamlar bize yeni konut arzının mevcut ekonomik konjektürde azaldığını, fakat talebin canlı olduğunu gösteriyor. Yeni konut arzının tekrar eski yılları yakalaması için dolar kurunda stabilizasyon, ekonomide öngörülebilirlik ve düşük faizli konut kredilerinin tekrar sunulması gerekiyor.
2022 yılının ilk çeyreğinde yüksek bir ekonomik büyüme performansı sergilenmişti. Bundan yararlanamayan inşaat sektöründe ise sektörel yatırımlardaki düşüş ve artan girdi maliyetleri problemiyle beraber faaliyetler neredeyse durma noktasına geldi. Diğer yandan 2022 yılı ilk yarısına genel bir bakış attığımızda ticaret-hizmet, sanayi ve inşaat sektörlerinde toplam ücretli çalışan sayısı Nisan 2022’de önceki yılın aynı ayına kıyasla %4 artarak 13,4 milyon kişiye ulaştı. İnşaat sektörü özelinde rakamlar azalış gösterse de büyük tablodaki rakamların artan bir ivme izlediğini görüyoruz. Yılın devamında atılacak olan enflasyon ile mücadele adımları ve Rusya – Ukrayna savaşının etkileri, sektörün yurt içi ve yurt dışı projelerinde en önemli belirleyici etmenlerden olacaktır.