Pandemiden yıllar önce yazdığım bu yazımı, sağlıklı yaşamın en çok önem kazandığı Covid 19 ortamında güncelleyerek dile getirmek istedim. Alışveriş merkezleri ve Karma Projelerde, sağlıklı yaşam ile ilgili özellikli birimlere yer vererek, ziyaretçilerin Alışveriş Merkezlerine gelmeleri için önemli bir seçenek olacaktır.
Gerekli düzenlemeler yapılabilirse insan trafiğinin yoğun olduğu alışveriş merkezlerinde koruyucu sağlık hizmeti veren ‘tarama klinikleri açılabilir’. Dünyanın en büyük perakende şirketlerinde örneğin Wal-Mart’ta bu tarz bir uygulama söz konusu. Yönettiğim bazı AVM’lerde ziyaretçilere yönelik, kimi AVM’lerde ise bulunduğumuz lokasyonda veya yurdun çeşitli bölgelerinde hastanelerle işbirliğine giderek, sosyal sorumluluk gereği özellikle ihtiyaç sahibi binlerce kişiye ‘diş, işitme, göz vb.’ Sağlık taramaları yaptırmıştık.
ABD’de bazı perakende zincirleri ile alışveriş merkezleri ise ‘sınırlı işlem’ yapan klinikleri ‘promosyon amaçlı’ kullanıyor. Belli hacimde alışveriş yapan müşteriler için ‘bedelsiz’ uygulamalar da var. Daha çok aşı, tansiyon ölçümü, şeker testi gibi basit hizmetleri bedava yapıyorlar. Sadece gözlük tavsiyesi, şeker tespiti, alerji taraması gibi sıradan hizmet yapanlarda dikkat çekiyor. Genellikle pratisyen hekimler ile hemşirelerin yer aldığı hızlı kliniklere basit vakalar başvuruyor. Kliniklerin toplam gelirlerinin yüzde 37.5’ini laboratuar analizleri teşkil ediyor. Yapılan bir araştırma kurumunun yaptığı tespitlere göre klinik faaliyetlerin dağılımında yüzde 42 ile ‘koruyucu aşı’ en başlarda.
Alışveriş merkezlerinde bulunan klinikler insan trafiğinin yoğun olduğu yerlere kuruluyor. Acil bakım sınıfından olanlar ise kapsamlı poliklinik işlevine sahip. Bu kurumlarda ufak cerrahi müdahalelerden tıbbi cilt bakımına kadar geniş bir hizmet sunuyor. Pandemi ortamında ise AVM & Karma projelerde PCR testleri ve aşılar yapılabilir.
ABD’deki bazı AVM’ler ve büyük perakende zincirleri hastane zincirleriyle işbirliği yapıp, onların ‘alt markalar’ oluşturmasını sağlayarak ‘sağlık taraması’ yapan daha kapsamlı klinikler kuruyor. Amaç müşteri sayısını arttırmak ve sosyal hizmetlerle kamuoyunun dikkatini çekmek! Ancak daha hızlı hizmet veren ayaküstü tedaviye yönelmiş benzer klinik uygulamaları da var. Bunlar bağımsız nitelikte olup en çok kent merkezlerinde yer alıyor. Amerika’da markalaşmış hızlı perakende temelli bir tıp kliniği en fazla 500 metrekarelik bir alana sahip. Operasyon için ölçüm, analiz ve muayene odaları var. Metrekare başına alışveriş merkezine kira ödeniyor. Klinikler alışveriş merkezlerinin işlek fakat sessiz köşelerine kuruluyor. Bazı zincirlerde ise eczanelerin hemen yanı başında yer alıyor. Şimdi bu hizmeti ‘bağımsız sosyal faaliyet’ olarak değerlendirip eczanelerden ayırma eğilimi var.
Hızlı kliniklerin bir başka özelliği ise temel tarama analizlerini anında yapabilecek modern donanımlara sahip olmaları. Randevusuz çalışan ve serbestçe girilen klinikler, ‘az maliyetli bir seçenek olarak’ halkın sempatisini kazanmış durumda. Kliniklerin bir diğer yararı da OTC olarak bilinen ‘tezgâh üstü’ reçetesiz ilaçların bu klinikler sayesinde sürekli denetleniyor olması. Basit nitelikli tarama hizmeti yanında birçok gizli hastalığı ortaya çıkarmaları oldukça dikkat çekiyor. Yükselen trendi gören kimi hastane zincirleri de yeni nesil ‘tarama merkezleri’ kurarak bu kervana katılmayı düşünüyor. Üstelik çoğu hizmet sponsorlar marifetiyle parasız olabilecek.
Bizde de hızlı klinikler açılabilir; İşitme, göz, diş, saç ekme, diyetisyen, psikiyatri, çocuk sağlığı, dahiliye gibi dallar başta olmak üzere küçük ölçekli klinikler, laboratuvarlar açılabilir. Zaten bazı Alışveriş Merkezlerinde var olan fitness, SPA birimleride yaygınlaştırılabilir. Bu birimler hem sağlıklı yaşama hem de alışveriş merkezlerine ilgiyi daha da artırmış olacaktır