İnşaat sektörü için zorlu bir yılı geride bıraktık. Yeni yıla yeni umutlarla başladık. Gerek pandemi etkisinin azalması gerekse de piyasaların normalleşmesi bu yılki en büyük temennimiz.
İnşaat sektörü de birçok sektörde olduğu gibi pandemiye uyum sağladı ve özellikle personel bulma sürecinde dijital çözümleri daha çok kullanmaya başladı. Aşının bulunması ve hızlı aşılama süreciyle birlikte her ne kadar pandeminin etkisi azalsa da, inşaat sektörü önümüzdeki dönemde dijital alışkanlıklarını kaybetmeyecek.
2022’de küresel enflasyonun kalıcı hale gelmesi ihtimali tüm sektörler için bir tehdit oluştursa da, bu tür çözümlere hızlı adapte olan firmalar gelecek yıllarda hızlı aksiyon alma şansıyla beraber avantajlı konumda olacak.
Türk müteahhitler 2021 yılında pandemiye rağmen yurt dışında 29,3 milyar dolarlık proje üstlendi. Bu rakam 2020’de 15 milyar dolara kadar gerilemişti. 2021 rakamları sektör adına oldukça umut vericiydi. 2020’ye göre yaklaşık 2 katına çıkan toplam proje bedeli, 2022’de daha da artabilir. İnşaat sektörünün Türkiye ekonomisine ve Türkiye markasına katkısı çok büyük. Son 15 yıl toplam proje bedeli ortalaması 23 milyar dolarken, bu yıl ortlamanın üzerindeyiz. Bu ivmeyi korumayı başarırsak Türk müteahhitlerin her ülkeden proje alması mümkün hale gelecektir.
2022’de Yurt Dışı Projelerine Odaklanmalı
Türkiye’de inşaat sektörüne baktığımızda, 2021 Kasım ayında ücretli çalışan sayısının yıllık %8.7 arttığını görüyoruz. Pandemi ve dolar kuru sebebiyle yaşanan belirsizliğe rağmen bu artış, inşaat sektörünün ülkemiz adına ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Her şeye rağmen Türkiye, bu sıkıntılı dönemde büyüme gösteren az sayıda ülkeden biridir. Ayrıca cari açıkta yaşanan daralma da inşaat sektörü adına önemli bir gelişmedir.
Tüm bu süreci fırsata çevirmek ve yaşanan belirsizlikten kurtulmak için Türk firmaların yurt dışı projelerine odaklanmalarının daha önemli olduğuna inanıyorum.
Her şeye rağmen inşaat sektörü 2022’den umutlu.