Skip to content Skip to footer

Başarı ve başarısızlık üzerine düşünceler

Bazı başarı öyküleri vardır. Onları herkes okur, duyar, anlatır ve ders çıkarır.

Bazıları da gene önemli başarıları içerir ama beklenen etkiyi göstermez.

Ne için başarılmıştır?

Herkes konuşsun veya ders çıkarsın diye mi?

Yoksa başarılması gereken bir iş olduğu için mi?

Birinin başarısı, diğerinin başarısızlığı da olur.

Ya da o başarı diğerleri için önemsiz de olabilir.

Genelde başarı anlatılır, anlatılmak istenir ve ders verir.

Başarının sahibi bazen bir kişidir. Bazen de çoktur.

Başarı bazen sahnelenir.

Nerede sahnelediğiniz, ne başardığınızın önüne de geçebilir.

Bazen de sahnelendiği yer başarıyı gölgeler.

Doğru zamanda doğru yerde olmak mı?

Yoksa Kaybedenler Kulübü’nde dendiği gibi; “Doğru zamanda, doğru yerde olmamaklardan oluşur her zaman hayat.” mı?

Bazı başarılar örnek gösterilir. Ardındakiler bilinsin, az bilinsin veya bilinmesin. Fark etmez.

Önemli olan sonuçtur. Ve sonuçta o başarıdır.

Okuruz

Duyarız

Öğreniriz

Peki, ya başarısızlık?

Sahip çıkanı bazen bir kişidir.

Aferin, helal olsun, tek başına göğüsledi deriz.

Bazen herkes sahip çıkar; biz başaramadık olur.

Bazen fatura edilir. Bazen de fatura yanlış kişi veya kişilere çıkar. Hesap ortada kalmaz.

Oysa başarıya ulaşmak bir denemede de olur, birçok deneme sonrasında da.

Başarı imal edilir. Başarısızlıktan başarıya ulaşmak da kaybede kaybede kazanılır.

Birçok başarısızlık sonunda ya o konuda başarıyı ya da başka bir konuda başarıyı getirir.

Hatalardan çıkarılan dersler arasında yerini alır. Firmayı batırabilir, ürünü başarısız kılabilir, kişiyi işsiz bırakabilir, mağazayı kapattırır, örnekler uzar gider.

Okuruz

Duyarız

Öğreniriz

Bazı şeyler tutkudur, ya bir tutkuyla başlar ya da bir tutkuya dönüşür.

Tutkudur bizi başarı ile tanıştıran.

Başarı yerini başarısızlığa bıraktığında, ya tutku devam eder, ya da yeni bir tutkuya bürünmüş olarak çıkar karşımıza.

Bazı şeylerde zorunluluktur, ihtiyaçtır.

Başarmalıyım, başarmalıyız derler ve deriz.

Elbette ki bu başarıyı göğüsleyebilen kişi olmak önemli! İpi göğüslemek her zaman önemlidir!

Burada Vince Lombardi’nin bir sözünü anımsatmak istiyorum; “ Kazanmak her şey demek değildir, ancak kazanmayı istemek her şeydir.”

Her şeyi kazanmak veya her şeyi kaybetmek.

Son saniye basketi ve maç bitti. Bir takım kazandı, diğeri ise kaybetti ve elendi.

Kolayca yazdık, anlattık veya okuduk. Ardındakileri ya bilmedik, ya da bildik ya da pek umursamadık.

Bazılarından ders çıkardık. Yeni hatalardan döndük.

Ben olsaydım yer aldı. Biz olmasaydık duyuldu.

Bir ekipsek öyle denebilir. Ne kadar az ben, o kadar çok bizle buluştuğu sürece sorun yok veya az.

Bireysel başarılar. Kişisel başarısızlıklar.

Ekipçe başarılanlar. Grup olarak başarılamayanlar.

Tek başına üstlenmek.

Takım olarak kabullenmek.

Her bir başarının ardında öyküleri var. Başarısızlıklarında.

Yaşanmışlıklardan ders çıkarmak hep önemli olmuştur.

Burada birçok somut olay anlatabilirdim. Yaşadıklarımdan, yaşananlardan.

Amacım başarıya ve başarısızlığa genel olarak yaklaşmak. Ders çıkarmanın ve örnek gösterilmenin yadsınamaz önemi eşliğinde.

Başarırız

Başaramayız

Ders çıkarırız

Örnek gösterir ya da gösteriliriz.

Okurlar

Duyarlar

Öğrenirler

Yazımı Anton Çehov’un bir sözü ile bitirmek istiyorum. “Fevkalade zaferlerim olmayabilir, fakat içinden sağ çıkmayı başardığım yenilgilerimle sizi şaşırtabilirim.”