Çoğu kişinin çalışmak istedikleri kuruluşlardır.
Birçok şirketin iş birliği yapmak istediği firmalardır.
Müşterilerin tercih nedenleridir.
İşyerlerinin kiralık ilanlarında bile tercih nedenidirler; kurumsal firmalara kiralık.
Kurumsaldır onlar.
Peki nedir kurumsallık?
Aslında ne değildir diye başlamam lazımdı ama gene de klasik girizgâhla devam edeyim.
- “İşletmeler varlıklarını korumak ve sürdürülebilirliklerini sağlamak amacıyla kurumsallaşmaya ihtiyaç duymaktadırlar. Rekabetin yoğun yaşandığı ve değişime sürekli ihtiyaç duyulan günümüzde işletmeler kurumsallaşma ile rakiplerinden ayırt edilebilmektedir. Kurumsallaşma kavramı işletmelerin rekabette nasıl avantaj sağladıkları, içinde bulundukları çevre koşulları ve işletmenin karar alma süreçleri üzerinde odaklanmaktadır.” (Çağla Özdemir Aydın, Fatma Zehra Tan, Kurumsallaşma: Kavramsal Bir İnceleme, s,225)
- “Kurumsallaşma; işletmelerin belirledikleri amaçların kabul görmüş normlar, değerler ve ilkelerle yönetilmesidir. Belirlenen bu amaçların gerçekliği ve sağlamlığı doğrultusunda işletme yöneticileri kendilerini kuruma bağlı hissederler.” (Aydın ve Tan, s,227)
- “Kurumlaşma, şirketin başta müşteriler ve pazar olmak üzere ilişkide bulunduğu tüm kişi ve kuruluşlar tarafından daha fazla benimsenmesidir.” (Ulaş Bıçakçı, Başarının Olmayan Rotası, Rota Yayınları, 1998. s, 421)
- “Kurumsallaşmaya Giderken Dikkat Edilmesi Gerekenler Kurumsallaşma, çok adımlı ve kapsamlı hem teorik hem pratik de bir süreçtir. Bunun yanı sıra birçok zıtlığında bir arada olması gerekir. Örneğin bir kurum hem kuralcı ve esnek hem de kapsayıcı ve dışlayıcı olmalıdır. Bu kavramların dengeli şekilde uygulanabilmesi için şu unsurlara dikkat edilmesi gerekir:
- Kurumun temel işleyişi ve temel gereksinimleri iyi tespit edilmiş olmalıdır. Bu temeller üzerinde oluşturulan prensipler kalıcı ve sürdürülebilir olacaktır.
- Temel konularda ve temel ilişkilerde kurallar stabil olmalıdır. Fakat unutmamalı ki stabil olması için uygulanabilir ve akla yatkın olması gerekir.
- Kurum içi ve kurum dışı iletişime ve ilişkilere önem verilmelidir.
- Dijital dönüşüm, teknoloji gibi yenilikler yakından takip edilmeli, kurumun gelişmesini sağlayacak ya da karlılığı arttıracak yatırımlardan kaçınılmamalıdır.
- Kuralcılık, keskinlik ya da zorbalık ölçeğinde olmamalıdır. Böylesi bir durumda çalışmak imkânsız hale gelir ve asıl amaçtan yani kurumun sürdürülebilirliğinden uzaklaşılır.
- Kurum ilkeleri herkes için bağlayıcı olmalıdır. Personel, idari personel, üst yönetim ya da iş sahipleri kurumun ilkelerine ve yönetmeliğine tabi olmalıdır. Bu noktada bağlayıcılık yönünden eşit muamele edilmesi gerekmektedir.
- Yaşamın ve çağın yenilikleri, müşteri beklentileri dikkate alınmalı, gelenekçi ve muhafazakâr olmaktansa uyumlu ve dönüşüme açık olmak tercih edilmelidir. Bu durum elbette ilkesiz bir kuruma işaret etmemelidir.
- Kurumun kimi konularda değişkenliğe ve yeniliğe açık olması gerekmektedir. Değişkenler yalnızca kurum içinden değil piyasalardan ve alıcılardan da gelebilir. Bu halde makul, sürdürülebilir, zamana uygun değişimlere ayak uyduracak esnekliğe sahip olmalıdır.
- Kurumun misyonu ve vizyonu iyi belirlenmelidir. Üretilen iş, kapsam, kurum hedeflerine uygun vizyon ve misyonda ortaya konulmadır.
- Kurum kimliği hem kurum içinde hem de kurum dışında ön planda olmalıdır.” (Kurumsallaşmaya Giderken Dikkat Edilmesi Gerekenler, PwC)
Tabi bu araştırmalar kurumsallığın ne olduğu ve ne olmaması konusunda ışık tutuyor ve aydınlatıyor. Kendi ışığını yakanlardan, kendi kapatanlara ben bu konuda firmaları beş grupta ele alıyorum.
Birinci grup; tam anlamıyla kurumsal olan firmalardır. Her yerde konuşulan, örnek verilen, kişilerin çalışmak istedikleri, müşterilerin tercih nedenleri sıralamasında en başta yer alırlar.
Hata yaptıklarında ise bu özelliklerinde ötürü daha büyük tepki alabilirler. Ama genelde çabuk reaksiyon verir ve toparlarlar. Kriz yönetim stratejileri vardır. Vizyon ve Misyonları da.
İkinci grup; kurumsallaşma yolunda ciddi çalışmalar yapan ve adımlar atan firmalardır. Takipçi oldukları kadar takipte edilmeye başlanmışlardır. Bazen belli konularda kişilerden kaynaklı sorunlar yaşarlar ama ciddi şekilde konuların üzerine giderler veya bazıları birazda öyle görünür. Hem çalışanlar hem de müşteriler açısından tercih edilirler. Vizyon ve Misyon çerçevenin dışına taşmıştır, uygulanır.
Tercih nedeni olma avantajını yakalamışlardır ve süreci iyi yönetmeleri halinde bu avantajlarını arttırarak devam ettirirler. Kriz yönetim stratejileri vardır ama bazen açıklamalara tam yansımaz.
Üçüncü grup; kurumsal değildirler. Öyle bir iddiaları da yoktur aslında. Ancak işlerini iyi ve düzgün yaparlar. Kendi koydukları ve uydukları uygulanabilir kuralları vardır. Kişisel olarak da başarılıdırlar. Müşterilerde ciddi bir karşılık bulurlar. Bazı kurumsallardan daha kurumsaldırlar.
Dördüncü grup; bence en riskli gruptur. Kurumsal oldukları iddiasındadırlar! Bu sadece laftadır. Sorsanız; kurumsallığın kitabını yazmışlardır, ama ne kitap ortadır ne de yansıması vardır.
Tabelaları kurumsaldır. Vizyon ve Misyon sadece duvarda yerini almıştır. Bir yere gitmez.
Beşinci grup; gittiği yere kadar gider.
Oysa kurumsallık bir aysbergdir. Yaklaşınca, uygulayınca ve üzerinde yoğunlaşınca derinliği ve büyüklüğü ortaya çıkmaktadır.
- “Kurumlaşmak” mı? “Şirketi kurum gibi yönetmek” mi? “Ben; “kurumlaşmak” tan çok, “şirketleri kurum gibi yönetmek” ten bahsederek insan unsuruna bağlıyorum. Kurumları kurum yapan da insandır, kurum olmaktan çıkaran da!” (Ulaş Bıçakçı, Başarının Olmayan Rotası, Rota Yayınları, 1998. s,420)
Bence de kurumsallaşma sadece büyük firmaların uyguladığı bir formül değildir.
Her konu ile ilgili politikaları vardır.
İşe alımdan başlar.
Oryantasyon ile devam eder.
Görev tanımları sadece okuyup imzalanması için yayınlanmaz.
Hiyerarşik bir yapı vardır ancak bu uyulan ve uygulanan bir yapıdır.
Planlama ve organizasyonda kendini gösterir.
Kurum kültürü vardır.
Ekip olarak yaşanır ve kutlanır.
Geri bildirimlerde bunun yansımasıdır.
Bireysel başarılar da göz ardı edilmez.
Müşteri memnuniyeti bunun elle tutulmasıdır.
Müşteri sorunu ve şikayetleri ise ele avuca sığan çözümler ve öneriler içerir. İçermelidir de.
Mağazada kendini belli eder.
Fabrikada belli eder.
Serviste belli eder.
İstisnalar mı? Kaideyi bozmaz efendim, gene bekleriz.
- “Kurumlaşma şirketin kendi kamuoyuna mal olmasıdır.” (Bıçakçı, s,420)
Yoksa siz hala kurumsallaştıramadıklarımızdan mısınız?