Da Capo; Baştan anlamına gelen bu müzik terimi ile başlamak istedim. Bazı şeyleri baştan ele almak istiyorum çünkü. Müzik açısından akışın içinde yer alır bu terim. Tekrar tekrar notaları yazmak yerine yorumcuyu başa döndürür. İşin birde nakarat tarafı varda, o da başka bir konuya kalsın.
Öncelikle umarım ki pandemi ikinci bir dalga ile bizi başa döndürmez.
Bu çok zor bir ‘yorum’ olur çünkü.
Normalleşmenin adımları hızlanmaya başlamışken tedbirlerin elden bırakılması riski var mı?
Bence bırakılmamalı!
Bu risk bizi daha büyük risklerle karşı karşıya getirirmi?
Bence evet.
Tekrar başa dönmemek için en çok yapmamız gereken, ilgili kişileri dinleyip tedbirleri elden bırakmamak olmalı ve bu konuda herkes hemfikir.
Çok şükür yaşanan normalleşme bizi bazı eski durumlarla da buluşturuyor.
Alışverişçiler bu amaçla bir yerlere gidiyorlar.
Çalışanlar onların gelmesini bekliyorlar.
Alınan tedbirler herkes ama herkes için önemli ve öylede uygulanmalı!
Rekabet yavaş yavaş eski kulvardaki hızını alacak. E – Ticaret ise bu kulvardaki rahatlığını arttırarak sürdürecek.
Alışverişçi alışkanlıkları ve davranışları bir günde eski haline dönmüyor dönemiyor.
Elbette zaman gerekiyor.
Zaman ve normalleşme eski görüntüleri bir, bir ortaya çıkarmaya başlıyor.
Bazı haberlerde bunları izliyor veya gözlemliyoruz.
Açılan AVM’lerle ilgili ziyaretçileri izliyoruz.
Alınan önlemlerden çok, gelenlerin görüntüsü var. Oysa alınan önlemleri paylaşmalıyız. Bu önlemler hem müşteriler hem de çalışanlar için. Zaten gelen yönetmelikler var ve güncelleniyorlar da.
Mevcut kira veya ciro üzerinden yüzde tartışmaları bazı AVM’lerde var bir kısmında yok.
Bazı mağaza formatları işe iyi başladı, umarım öyle gider. Darısı diğer mağaza formatlarının başına.
Kiracının da yaşaması gerek, alışveriş merkezinin de. Doğallıkla çalışanlarında. Bu nedenle Kısa Çalışma Ödeneği ile işten çıkarmaların durumu önemini koruyor bence. İstihdam her sektör için olduğu gibi perakende içinde önemini koruyor ve koruyacakta!
Her lokasyon, lokasyon, lokasyon sözünü duyduğumda ekliyorum; istihdam, istihdam, istihdam diyerek. İstihdam ettiğimiz çalışanların eğitimine, moral ve motivasyonunun önemine değinmeden geçemeyeceğim. Bu patırtıda ne motivasyonu diyenler var mı? Bence evet, var.
Rekabet hızlanıp bazı konular gündeme daha çok gelecek. Bu da mağazaların ve çalışanların aldığı önlemlerden sonra eski önemine doğru bir seyir izleyecek.
Gelelim işin bitmeyen senfonilerinden birine. Yaz geldi ama tarladaki fiyat ile raftaki fiyat konusu bitmedi. Bu konu yeniden gündemde ve güçlü bir şekilde gündem de teşkil edebilir! Bu konuyu iyi anlatmak gerekiyor! Kişisel kanaatim bu konuda da bir başa dönüş yaşanabileceği yönünde. Özellikle normalleşme sürecinde veya sonrasında sebze meyvede seç – ala geri dönülecek mi? Bazı noktalar bu konuda belli oranlarda esnedi.
Yerelinden ulusalına, manavdan semt pazarına faaliyet gösteren esnaf ve firmalar var. Giderleri ve kar marjları doğallıkla farklı. Tedarik şekilleri de benzeş. Fırsatçılar biryana, tüm paydaşların bu konudaki görüşleri önem taşıyor. Bu nedenle yorum yerine bir fıkrayı paylaşmak istiyorum.
Teknesi batan bir kazazede yüzerek bir adaya çıkar. Önce kimseleri göremez. Issız bir adaya düştüm düşüncesi ile dolaşırken bir kalabalık görür. Uzaktan onları izler. İçlerinden biri çıkıp bir numara söylemekte ve diğerleri buna gülmektedirler. Bir süre izledikten sonra kazazede ortaya çıkar ve durumunu adadakilere anlatır. Ve sorar;
- Sizi izlerken anlayamadım, bir numara söyleyip gülüyorsunuz. Merak ettim, bu ne? –
- A tabi – demiş bir ada sakini. – Biz bu adaya fıkra adası diyoruz. Anlatmaktan fıkraları ezberledik. Bu nedenle uzun uzun anlatmak yerine numarasını söylüyoruz, herkes ona göre gülüyor. –
- Bunu bende yapabilir miyim? – demiş.
- Evet, tabii memnun oluruz – demişler.
- 7 – demiş, ses yok
- 14 – demiş kahkaha yok.
- 27 – demiş gülümseme bile yok.
Dönüp sormuş – bunlar kötü fıkralar mıydı? –
- Hayır – demiş sorduğu kişi – sen iyi anlatamadın. –