Tüketiciler artık kullandıkları ürünlerle ilgili tüm bilgilere en kolay şekilde ulaşmak istiyor. Özellikle yüksek enflasyon döneminde, tükettikleri ürünle kurdukları güven ilişkisi, tüketicilerin satın alma kararlarında belirleyici bir faktör haline geldi. Güven ve kalite algısı birbirini tamamlayarak, ürün kalitesine olan güvenin temelini oluşturuyor. Etiket, marka ile tüketici arasında güven oluşturmanın ilk adımı ve aynı zamanda bir ürünle ilgili birçok önemli bilgiyi aktarmanın en pratik yolu
Sürdürülebilir Gıda Platformu’nun 2022 yılında yaptığı araştırmaya göre, toplumun yüzde 89’u tükettikleri ürünle ilgili üretim yeri, şekli ve kullanılan hammaddeler gibi bilgileri bilmek istiyor. Ayrıca, tüketicilerin yüzde 88’i bu bilgilerin ürün etiketinde eksiksiz ve doğru olmasının satın alma kararında etkili olduğunu belirtiyor. Toplumun yüzde 72’si ise izlenebilirlik kavramını tanımasa da doğru bir şekilde tanımlayabiliyor. Bu, etiketin sadece bir konsept olmaktan öte, tüketiciler için önemli bir güven unsuru olduğunu gösteriyor.
Ticaret Bakanlığı’nın Tüketici Profili araştırmasına göre, etiketlerde dikkat edilen en önemli konunun besin değeri olduğunu belirten Karma Grup Satış ve Pazarlama Koordinatörü Sinem Bahçekapılı, “Tüketicilerin yüzde 44’ü her zaman, yüzde 46’sı ise bazen besin değeri ile ilgili bilgileri etiketi okuyarak elde ediyor. Bir tüketicinin tükettiği üründe aradığı en önemli özellik kalite, ikinci önemli özellik tadı ve üçüncü önemli özellik ise besin değeri. Yani besin değeri, fiyattan önce geliyor. Enflasyonist dönemde bir güven meselesi olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle gıdayı daha ucuz ama güven vermeyen ürüne teslim etmiyoruz” dedi.
Etikette küresel trendler hakkında da bilgi veren Sinem Bahçekapılı, şunları söyledi: “İnnova Market Insights’ın araştırmasına göre, küresel tüketicilerin yüzde 50’si tükettikleri ürünün doğal olup olmamasıyla ilgili etiketleme görmek istiyor. Ayrıca, besin değerini daha detaylı görmeyi ve içeriğindeki besinin faydasının da yazmasını talep ediyorlar. Küresel tüketicinin en çok görmek istediği besin değeri, protein seviyesi. Sadece protein takviyesi olan ürünlerin değil, tüm yediği içtiği ürünlerin içinde proteinin ne kadar bulunduğunu kolay okunur şekilde görmek istiyorlar. Bu talebi, lif takip ediyor. Ayrıca, tüketicilerin azımsanmayacak bir kısmı temiz ambalaj veya herhangi bir çevre hassasiyeti ile ilgili bilgiyi de görmek istiyor.”
“Ambalajın üstündeki fırsatı kaçırıyoruz”
“Etiketleme konusunda hala olmamız gereken yerde değiliz ve ambalajın üstündeki bu çok önemli fırsatı kaçırıyor olabiliriz” diyen Karma Grup Satış ve Pazarlama Koordinatörü Sinem Bahçekapılı, Karma Grup olarak sektör spesifik tecrübeleri, ulusal ve uluslararası doküman takibindeki titizlikleriyle gıda ve gıdaya eşdeğer sektörlere ürün etiketlerini ilgili mevzuata uygun olarak hazırladıklarını vurguladı.
Bahçekapılı, “Etiket, tüketici ile gıda işletmecisi arasındaki kritik bir bilgi köprüsüdür. Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Yönetmeliği’ne uygun etiket hazırlama hizmetimizin yanı sıra, sektöre özgü gereksinimleri karşılayacak şekilde uzman kadromuz ve uzun yıllara dayanan tecrübemizle yurt dışına ihraç ettiğiniz ürün etiketlerinizin ilgili ülke gıda mevzuatı kurallarına uygun hazırlanması konusunda danışmanlık sağlıyoruz. Ambalajın üzerindeki potansiyeli maksimum düzeyde değerlendirme amacımız, tüketicilerin sadece ürün kalitesine değil, aynı zamanda ürünlerin üretim süreçlerine ve içeriğine dair net ve güvenilir bilgilere ulaşmalarını sağlamaktır” dedi.
Bahçekapılı ayrıca ekledi: “Ürün etiketleri, sadece bilgi iletmekle kalmaz, aynı zamanda marka sadakatini artırabilir ve tüketicilerin markanızı güvenilir ve şeffaf bulmalarını sağlar. Bu nedenle, Karma Grup olarak etiketleme konusundaki uzmanlığımızı sürekli olarak geliştiriyor ve müşterilerimize en iyi hizmeti sunabilmek adına sektördeki en son gelişmeleri yakından takip ediyoruz.”