Skip to content Skip to footer

Mağaza Formatlarının Rekabette Etkisi

Yazarın Tüm Yayınlarına Buradan Ulaşın !

Aşağıdakilerden hangisi bizi rekabette öne çıkarıyor?

  1. Mağaza formatları ve mağazaların tasarımları
  2. Müşteri memnuniyeti
  3. Ürün ve marka çeşitleri
  4. Fiyatlar ve kampanyalar
  5. Hepsi

Bu sorunun cevabının hepsi olması, hepimizin istediği bir seçenek.

Ancak yukarıdaki cevaplarının çoğu noktada bir aysberg gibi olduğunu da söyleyebilirim. Müşterinin mağazada gezdiği alan ve ekranda tıkladığı yer, aysbergin görünen tarafıdır. Yapılan tüm emek ve çalışmalarda, bir anlamda suyun altındadır. Görmesi ve bilmesi gerekenlerin değerlendirmeleri farklıdır. Alışverişçilerin seçimleri ile deneyimleri de ışık tutar ve rekabette ki yerimizi belirler.

Mağaza tasarım ve formatlarının müşteri üzerinde etkisi vardır. Aksi olsa, kimse bu yatırımlara bu kadar para harcamaz. Bunun için perakendeciler trendleri izlerler veya öncülük ederler. Bu yılın sıklıkla konuşulan trendlerine gelince;

  1. Hem yerel hem de Private Label (PL) markalar güçleniyor. PL denince, burada Mehmet Hanifi GÜLEL’in 12 Temmuz 2025’ de Dünya Gazetesinde ki yazısında yer alan araştırmadan, private label ile ilgili 2 maddeyi aktarıyorum:
  • “Yüzde 67’si private label’ların ihtiyaçlarını markalar kadar iyi karşıladığını söylüyor.”
  • Yüzde 36’sı private label ürünlere geçtikten sonra eskiden tercih ettiği markalara dönmeyi düşünmüyor.”
  1. Sürdürülebilirlik daha çok gündemde.
  2. Fijital veya Hibrit alışveriş artık ayrılmaz bir ikili oldu.
  3. Kampanya ve kişiselleştirilmiş kampanyalar daha çok gündemde. Sadakat zorlaşıyor!
  4. Deneyimsel veya farklılıklar içeren mağazalar artabilir.

Burada mağaza formatları ve tasarımları konusunu ele almak istiyorum.

Gerçekten birçok noktada etkileyici örnekler ile karşılaştık ve karşılaşmaya da devam ediyoruz.

Yatırım maliyetlerinin yükselmeye devam etmesine rağmen birçok oyuncu ödün vermeden mağaza formatının hakkını vermeye devam ediyor. Kolay değil, güç, deneyim ve para gerektiren bir iş bu.

Çeşitli formatları içeren bu örnekler içerisinde ulusal zincirler ile yerel zincirlerin bazıları öne çıkıyor, ayrışmaya çalışıyor ve bu ayrımı alışverişçilerine oldukça net seçeneklerle sunuyorlar. Gurme ise gurme. Ekspres ise ekspres.

Mağaza içine girdiğinizde farklılıklar veya değişen koşullara karşın yeni seçenekler ile karşılaşıyoruz. Mağaza içi sinyalizasyon, gıda ve gıda dışı bölümler, raf planogramları, unlu mamul tezgâhları, zemin ve tavan uygulamaları bu formatların ayrıştığı veya kendi tarzını ortaya koyduğu çalışmalardır.

CarrefourSA’nın yeni mağazalarının bazılarında et ve balık tezgâhları olmasına rağmen, açık şarküteri tezgahının olmadığını gözlemliyorum. Ancak aynı formatın bazı mağazalarında da açık şarküteri tezgâhı ile açıyor veya devam ediyor. Belirleyici etkenler var tabii ki. Şarküteri konusundaki görüşlerimi perakende.org da yayınlanan ‘Ada uygulamaları değişiyor, alışverişçilerde’ başlıklı yazımda değinmiştim. Bu arada CarrefourSA Lezzet Arası uygulamalarına seçtiği hiper ve gurme marketlerinde devam ediyor.

Kasa bankoları ve kasa önü raflarında da farklılıklar var. Bazı noktalarda kasa önleri sadeleşip kasa arkası raf uygulaması daha öne çıkıyor. Bu konsept CarrefourSA mini, gurme ve bazı süperler ile Migros’ ta da benzer formatlarda (M jet, M) yer alıyor. Bu uygulamalar Carrefour’un Avrupa’daki ekspres mağazalarında ve Amerika’daki Target ekspres mağazalarında var. Klasik kasa önü raf ve teşhir içeren klasik uygulamalarda doğru bir tercih ve etkilide. Yeter ki gereklilikleri ve standartları karşılasın.

Doğallıkla klasik hiper ve süper örnekleri de ciddi bir oyuncu ve oyun kurucu olarak yollarına devam ediyorlar. Bu noktada yerel zincirlerin de öne çıkan çok sayıda güçlü firmaları ve lokasyonları var. Bir çekim noktası ve güçlü bir alternatif olarak. Bence hiper veya süper bitti, ya indirim marketi veya market formatı görüşüne çok katılmıyorum. Nerede hangi format olacağı, hangi formatlarda mağaza açabildiğimiz ile de orantılı. Çoklu formatta mağaza açabiliyorsak, orada çözüm olduğuna inandığımız format, doğru format mı? Bunun cevabı önemli! Klasik süpermarket formatında güçlü isek, gücümüzü gösterdiğimiz bir süper ile yarışmalıyız.

Bir diğer yarış gross market formatları arasında yaşanmaya devam ediyor. Cazibesini koruyan bu formatın hakkını veren ve ‘biraz’ veren uygulamaları arasında ciddi farklar var.

Mağaza tasarımları, donanımları ve ürün yerleşimleri arasında çok farklılıklar var! Bu formatlar arasında ‘el yükseltenler’ den, bu işi alışveriş şölenine dönüştürebilen oyuncular var.

İndirim mağazacılığında üç firma arasında bir rekabet yaşanmakta, ancak ek olarak bu mağazalar uzun yıllardır diğer mağaza formatları ile de rekabet ettiğinden domine ediyorlar.

Tasarım olarak yeni konseptler geliştiriyorlar ve bunu da kademeli olarak uyguluyorlar.

Kişisel bakım zincirlerine yeni eklenen Mion, yarışta bende varım diyor. Bu pazar kendi içinde yarışarak ve giderek ayrışıyor.

Farklı birliktelikler farklı mağazalar. “IKEA’nın ABD’deki Yeni Hamlesi: Best Buy İçinde Mağaza Açmak” IKEA, ABD’deki iş modelini köklü biçimde değiştirerek elektronik zinciri Best Buy içinde 10 adet ‘shop – in – shop’ deneyim mağazası açacağını duyurdu. Bu, IKEA’nın başka bir perakendeci içinde yer alarak ürün ve hizmet sunacağı ilk girişimi değil, ancak ABD’deki ilk iş birliği olması açısından dikkat çekici.

Bu mağazalar Florida ve Texas’taki Best Buy şubelerinde konumlanacak; her biri yaklaşık 1.000 metrekare büyüklüğünde olacak. İçerik olarak ev dekorasyonu ve mutfak/lavabo planlama hizmetleri sunulacak; IKEA mobilyaları ve Best Buy beyaz eşya – elektronik ürünleri bir arada sergilenecek.

Bu format, IKEA’ ya daha az maliyetle pazar penetrasyonunu arttırma ve mevcut pazarlarda daha hızlı görünürlük kazanma olanağı sunuyor. Özellikle dijital sipariş modeline geçiş yapan küçük formatlı mağaza konseptlerinin ardından, Best Buy içindeki bu çözüm IKEA’yı daha erişilebilir hale getiriyor.” Kaynak: Bi’Sektör, 04.08.2025, özetle. (Best Buy geçmişte ülkemizde de mağaza açmıştı)

Sonuçta, hangi mağaza formatı olursa olsun, son kararı her zaman alışveriş edeceği mağazayı seçen ve ürünü satın alan müşteri verir.

Özetle;

  • Mağaza formatları ve tasarımlarında yeni uygulamalar ile karşılaşmaya devam edeceğiz gibi görünüyor. Bu mağazacılık açısından iyi.
  • Özellikle indirim mağazaları, yerel ve ulusal zincirler çok farklı ve yoğun bir kampanya seçenekleri ile müşteriye sundukları alternatifleri arttırıyorlar. Bu noktada ayrışan uygulamalara özellikle dikkat etmek lazım.
  • Yerel zincirler, yerel olmanın avantajlarını, yükselttikleri standartlarla, müşteri memnuniyetini sağlamaya devam ettikleri sürece etkili ve alternatif olmaya devam edecekler.
  • Her formatın farklı müşterisi olmaya devam edecek ama fiyat belli bir müşteri segmentinin asıl belirleyicisi olmaya devam edecek. Çünkü yüksek enflasyon tüketici davranışlarını değiştiriyor!
  • Alışveriş deneyimini arttırmak için yapay zekâ ve QR kod kullanımı artacak.
  • Müşterilerin kullandığı akıllı alışveriş arabaları akıllanalı çok oldu. Mağaza layout’ undan, bilgiler içeren ekranlara dek. Örnek; bu uygulamayı daha ayrıntılı hale getiren Finlandiya’daki indirim marketi Tokmanni’nin alışveriş arabaları:
  1. Ürünleri self servis tarama yeteneği
  2. Satışta olan ürünlerin sunumu
  3. Mağazanın etkileşimli haritası
  4. Müşterileri haritadaki ürünlere yönlendiren ürün arama özelliği
  5. Tokmanni’nin ürünlerini ve sadakat programını video aracılığıyla tanıtma yeteneği
  • Sık fiyat değişimi, etiket cezaları vb. durumlar yüzünden, dijital raf etiketi, maliyetlerine rağmen birçok mağaza için bir demirbaşa dönüşebilir mi?
  • Sohbet robotuna sahip akıllı raflarda gündemde

Yazımı Büşra Kula Çakmak’ın 24. 12. 2024 de yayınlanan “2025’te Sektörü Yeniden Şekillendirecek 4 Perakende Trendi”, yazısının 2025’te bizi neler bekliyor? bölümü ile bitiriyorum.

“2025 yılında perakende de başarı, uyum sağlama yeteneğini, yenilikçiliği ve değişen tüketici beklentilerini karşılama kararlılığını bir araya getirenlerin olacak. 

Bu eğilimleri anlayıp bunlardan yararlanan işletmeler, değişen bir sektörde başarıya ulaşmak için kendilerini konumlandırabilirler.

Perakende sektörü gelişmeye devam ettikçe, perakende trendlerini benimseyen ve müşterilerini yaptıkları her şeyin merkezine koyanlar gelişmeye devam edecek.”