Her zaman yazıyor ve yeri geldiğinde sıklıkla da söylüyorum. Önce herkesin dilinde olan klasik girizgâhla başlayalım;
“ Karlılık düşüyor.” Doğru.
“Giderler artıyor.” Buda doğru.
“Rekabet her geçen gün artıyor.” Doğru söze ne hacet.
“Müşteriyi elde tutmak zorlaştı.” Müşteri var ama sadakat azalıyor.
“Müşteri memnuniyetini sağlamak önemli ama giderek zorlaşıyor.” Doğru ama yapılacaklarda var.
“Mağaza ve mağaza formatı sayısındaki artış müşteriyi çok fazla seçenekle baş başa bıraktı.” Evet.
“ Sadece indirim yapmak yetmiyor.” Haklılık payı yüksek.
“Teknolojik yatırım şart.” İsterseniz yapmayın.
“Mağaza tasarımı, donananımı ve ekipmanlar önemli.” Zaten öyleydi ama daha da öne çıkıyor.
“Çevre duyarlılığı artıyor.” Daha da artacak ve iyide olacak.
“Eğitim her geçen gün daha önemli oluyor.” Öyleydi ve devamda ediyor.
“Personele yatırım yapmak şart oldu.” Mutlaka yapılmalı!
“Meslek olarak özendirmemiz çok önemli.” Çok önemli!
Sonuçta herkesin bildiği bu örnekleri daha da arttırabiliriz. Ancak çözümler konusunda genelde bir birliktelik çoğu zaman zor oluyor. Çünkü sorunlar farklı. Çözümlere bakış açıları da.
Son zamanlarda önemli satın almaları gördük ve daha da göreceğiz gibi görünüyor.
Burada isimler üzerinde durmaktan çok başka bir noktayı tekrar anımsatmak istiyorum. Artık satılan çoğu market zincirinin şubelerinin tamamı satılmıyor, satılamıyor! Hepsini satmak giderek zorlaşıyor. Alanların seçiciliğimi artıyor? Evet. O bölgede mevcutta olan lokasyonlarmı bunu tetikliyor? Bence buna da evet.
Artık klasik bakış açısı yetmiyor, yetemiyor. Farklı bakış açıları ve arayışlar gerekiyor. Bu konularda gene firmaların konuya bakış açılarına, olanaklarına ve doğru kişilerle doğru çalışmaları yapmalarına odaklanıyor. Bir süredir bu konuda yapılan çalışmaların içinde yer alır veya izler olduk.
Başka bir örnek vermek gerekirse, bazı ülkeler savaşın eşiğine gelince gazelerde tablolar yayınlanır.
Şu kadar tankı var, bu kadar uçağı ve savaş gemisi var vb. Sayısal üstünlük elbette önemli ama nitelik ve niceliklere de bakmak kaydıyla. Buradan hareketle sadece şube açmak yetmiyor. Bu tabii önemli ama sadece şube sayısı mı? Yoksa şubelerin, merkezin altyapısını destekleyen çalışmalar mı?
Çalışanlarına daha ‘odaklanan ve dokunan’ firmaların, alt yapıya yapılan farklı yatırımların haberlerini giderek daha fazla okur ve gözlemler hale gelmedik mi?
İşte bu beni mağaza açılışları kadar memnun ediyor ve değişime daha güvenle bakmamı sağlıyor.
Bu yazı ‘Değişim devam ediyor’ başlığı ile Marquette Dergisinin 2015 Nisan sayısında yayınlanmış bir yazım.
Neler değişti? ‘Değişmeyen tek şey değişim’ sözünden başka.
Arada yaşanan birçok gelişme var.
Evet, teknoloji ilerlemeye devam etti.
Çok güzel ve iyi donanımlı mağazalar yapılmaya devam ediyor.
Rekabet artmaya devam etti.
İndirim marketleri büyümeye devam etti, yerel ve ulusal zincirlerde öyle.
Karlılıkbu günde önemli başlıklarımızın başında yer alıyor.
Giderlerimizde buna paralel artmaya devam etti.
Halen meslek olarak özendirmenin neresindeyiz? Bu tartışılır ve tartışılmalı bence.
Buna paralel eğitim birçok kuruluşta önemini arttırarak koruyordu ki pandemi bu işe biraz ara verdirdi ve/veya farklıkulvarlar da açtı.
Çalışanlara yapılan yatırım gündemdeki önemini koruyor, lafta kalanlar ve gerçekleştirenlerle beraber.
Poşet paralı oldu. Çevre daha az kirlendi. Şimdi yeni geri dönüşüm yasasına hazırlanıyor perakende.
Değişen alışverişçi alışkanlıklarına,keşke yaşanmasaydı dediğimiz ve yaşanan Covid – 19 etkisi de eklendi. Farklı formatlar farklı şekillerde etkilendi.
E –ticaret hem payını katladı, hem de olmazsa olmazlar içerisinde yer aldı.
Müşteri sadakati zaten mağaza kartının çok çok ötesindeydi, daha da ötesine geçti.
Yazıda değinmediğim başlıklar içerisinde; grossmarket etkisi Ankara dışına da yayılmaya başladı.
Tanzim satış çadırları bir dönem alışverişçiler için yeni bir format seçeneği olarak yer aldı.
Küresel ısınma, üretimdeki düşüklük, girdi maliyetleri vb. gibi önemli etkilerin ışığında,bu gün yeniden market ve sebze hali fiyatlarını tartışır ve yaşar olduk.
Alışverişçiye sunulan mağaza formatları, fiyat artışları ve diğer etkenler de eklendiğinde, çok duraklı alışveriş seçeneği, daha çok üzerinde durulan bir seçenek haline geldi.
Perakendecilikte çeşitli formatlarda ve lokasyonlarda çok farklı çalışmalar yapılmaktadır. Mağazacılıkta bu tarz çalışmaların örnekleri var ve yeni örneklerde eklendi ve eklenmeye de devam edecektir. Ancak bu tip projelerin konsepti, lokasyonu ve diğer format detaylarının, gereken normlarda ele alındığında oldukça etkileyici olan sonuçlarını gözlemliyoruz. İşler iyi gittiği sürece daha iyiyi aramak, daha kolay belki de. Bazen yaşanan zorluklar önemli çözümlerin bulunmasını sağlayabiliyor, bazen de karşılaşılan zorluklar bazı projeleri ya öteliyor ya da rafa kaldırabiliyor.
AVM’sinden zincir marketine, gurme mağazadan grosmarketine, önemli dönemeçlerde yoluna devam eden perakende sektörü, değişime geleneksel olarak ayak uyduruyor ve/veya öncü oluyor.
Yazımı PubliliusSyrus’un bir sözü ile bitirmek istiyorum. ‘Bugün, dünün öğrencisidir.’