Sağlıklı yaşam trendi fonksiyonel gıda pazarını besleyen en önemli itici güç olmaya devam ediyor. Daha sağlıklı ve uzun bir yaşam beklentisi ile bu ürünlere artan talep 2022 yılında Türkiye’deki fonksiyonel gıda pazarını yüzde 23,8’lik artışla 7,7 milyar liraya taşıdı. Karma Grup Satış ve Pazarlama Koordinatörü Sinem Bahçekapılı, son yıllarda beslenme kaynaklı kronik hastalıkların artması, tüketicilerin bilinçlenmesi ve özellikle Covid-19 ile birlikte daha sağlıklı bir yaşam tarzına olan yönelimin fonksiyonel gıdalara ilgiyi artırdığını belirtti.
Fonksiyonel gıdalar; temel beslenme gereksinimlerini karşılarken hastalıklardan koruyan, insan sağlığını iyileştirmede ve hastalıkların önlenmesinde etkili, çeşitli biyoaktif bileşenler içeren gıdalar olarak tanımlanıyor. Doğal beta karoten kaynağı havuç, likopen zengini antioksidan domates, beta glukan zengini yulaf, omega 3 yağ asitleri içeren keten tohumu, ülkemizde de çok sevilen çay, yoğurt, ayran, kefir, peynir gibi süt ürünleri ve sağlık açısından faydalı daha pek çok besini fonksiyonel gıdalara örnek olarak vermek mümkün.
Bağırsak sağlığına olumlu etkiler yapan probiyotikler ve prebiyotikler de fonksiyonel gıdalar arasında önemli bir yere sahip. Son yıllarda market raflarında sıkça gördüğümüz; probiyotik yoğurtlar, glutensiz gıdalar, meyveli ve kuru yemişli barlar, omega 3 ile zenginleştirilmiş süt, yumurta ya da iyotlu tuz, sodyumu azaltılmış tuz da aslında birer fonksiyonel gıda… Türkiye’de en çok tüketilen fonksiyonel gıdalarda süt ürünleri başı çekiyor.
Gıda, içecek, ambalaj, kozmetik gibi sektörlere özel eğitimler ve danışmanlık hizmeti sunan Karma Grup’un Satış ve Pazarlama Koordinatörü Sinem Bahçekapılı, son yıllarda gıda sektöründe önemli bir yeri olan fonksiyonel gıdaların ülkemizde yükseliş trendinde olduğunu belirterek, 2022 yılında yüzde 23,8’lik büyüme ile 7,7 milyar liralık bir pazara ulaştığını söyledi. Bahçekapılı, geleceğin gıdaları olarak nitelenen fonksiyonel gıdalara olan ilgi ve talepteki artışla ilgili şunları söyledi: “Beslenmenin günlük temel besin ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde, sağlık üzerinde doğrudan etkili olduğu biliniyor. Hipokrat’ın “Besinler ilacınız, ilacınız besininiz olsun” sözü günümüzde de geçerliliğini koruyor. Beslenme kaynaklı kanser, kalp ve damar hastalıkları, diyabet, obezite gibi kronik hastalıkların artması, tüketicilerin gıda tercihleri ve sağlık üzerine etkileri hakkında daha çok bilinçlenmeleri, insanların daha sağlıklı ve uzun bir yaşam beklentisinde olmalarını fonksiyonel gıdalara olan ilgi ve talebin artışındaki en önemli nedenler olarak sayabiliriz. Özellikle Covid-19 pandemisiyle birlikte insanlar daha sağlıklı ve doğal beslenmek istiyor. Hastalıklardan korunma ve bağışıklık sistemini güçlendirmede sağlık üzerindeki etkisi bilimsel olarak kanıtlanan fonksiyonel gıdaların tüketimi dünyada ve ülkemizde artmaya devam ediyor”.
Fonksiyonel gıda kavramının ilk olarak 1980’li yıllarda Japonya’da ortaya çıktığını kaydeden Karma Grup Satış ve Pazarlama Koordinatörü Sinem Bahçekapılı, “Japonya, ABD ve Avrupa pazarlarında fonksiyonel gıda üretimi hızla gelişen bir görünüme sahip. Global ölçekte toplam satışların yüzde 90’ından fazlası bu üç ülkede gerçekleşiyor. Gelişmiş ülkelerle kıyasladığımızda Türkiye’de fonksiyonel gıda pazarı büyüklüğü sınırlı kalsa da son yıllarda sağlıklı yaşam ve beslenme konusunda artan farkındalık, önümüzdeki döneme yönelik büyüme beklentilerini yukarıya taşıyor. Özellikle gençler, yaşam kalitesini artıran fonksiyonel gıdalara karşı daha duyarlı” şeklinde konuştu.